Bir kentte ev fiyatları yüzde 800 arttı! Yabancılar akın akın gelip ev topluyor

Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Hilal Erkuş, "Antalya sinyal veriyor. Özellikle hayat pahalılığı, konuta erişilebilirlik açısından İstanbul'la yarışıyor" diyerek önemli uyarılarda bulundu.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Hilal Erkuş, Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle Antalya'nın ciddi dış göç aldığını belirterek, "Antalya sinyal veriyor. Özellikle hayat pahalılığı, konuta erişilebilirlik açısından İstanbul'la yarışıyor." dedi. Prof. Dr. Erkuş açıklamasının devamında "Şu anda çok ciddi dış göç alıyoruz. Bu, demografik yapıyı etkiliyor. Nüfusun yüzde 25'i yabancılardan oluşuyor. Bu da konuta erişilebilirlik problemini gündeme getiriyor. Konut fiyatlarında çok ciddi artış var. Son 3 yılda 600 bin TL olan bir daire, 5 milyonun üzerine çıktı" diye konuştu.

Kent nüfusunun yüzde 25'i yabancı

AÜ Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Erkuş, pandemi ve savaş gibi krizlerin kentlere etkisini anlattı. Bütün krizlerin kentlerde iş ve konut gibi sıkıntılara yol açtığını belirten Prof. Dr. Erkuş, turizm kenti Antalya'nın da bu durumda etkilendiğini söyledi. Rusya- Ukrayna savaşı ile birlikte Antalya'nın dış göç altında kaldığını ifade eden Prof. Dr. Erkuş, kentteki nüfus yapısının değiştiğini, kent nüfusunun yüzde 25'in yabancılardan oluştuğunu, bu nedenle iş ve konut sektöründe ciddi sıkıntılar yaşandığını açıkladı. Kira fiyatlarındaki artışla konuta erişilebilirlik probleminin ortaya çıktığını aktaran Prof. Dr. Erkuş, bunun çözülmesi için acil planlama yapılması gerektiğini vurguladı.

Pandemi tatil yapma planını değiştirdi

Antalya'nın pandemi krizinden çok fazla etkilendiğini aktaran Prof. Dr. Erkuş, "Dünyadaki krizler, özellikle pandemi bütün kentleri etkiledi. Yaşam biçimini de değiştirdi. Farklı yerleri daha çekici hale getirdi. Özellikle turizm kenti Antalya'yı daha fazla etkiledi. Turizm sektörünün kendi içerisinde krizlere karşı aşırı kırılganlığı ve hassaslığı var. İnsanların tatil yapma biçimleri değişti. Her şey dahil oteller değil; daha açık alanları olan, daha küçük butik oteller tercih edilir oldu. Uzaktan çalışma biçimleri farklı kentleri daha çekici hale getirdi. İnsanlar artık o kentlerde tatil yaparak, çalışmayı tercih ediyor. Bu noktada Antalya, hibrit çalışma modellerinin olduğu, farklı yerleşimlerde, kırsal alanlarda hem tatil yaptığı hem de çalıştığı mekanları sunmasından dolayı çok çekici hale geldi" dedi.

8 kattan fazla arttı

Rusya- Ukrayna savaşındaki kriz nedeniyle kentte dış göç problemi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erkuş, "Şu anda çok ciddi dış göç alıyoruz. Bu, demografik yapıyı etkiliyor. Nüfusun yüzde 25'i yabancılardan oluşuyor. Bu da konuta erişilebilirlik problemini gündeme getiriyor. Konut fiyatlarında çok ciddi artış var. Son 3 yılda 600 bin TL olan bir daire, 5 milyonun üzerine çıktı. Bu durum, emlak fiyatlarını da artırıyor. Aynı şekilde kiralarda da artış oluşuyor, bu ciddi bir problem. Özellikle öğrenciler, burada yaşayan halk için artık konut erişilemez hale geldi. Bu noktada dışsal ve içsel krizler kentleri farklı etkiliyor. Özellikle Antalya bir taraftan hem çekici oldu hem de burada yaşayanlar için çok ciddi konuta erişim problemini gündeme getirdi" diye konuştu.

 

Dış göç etkilerine bağlı olarak kentteki yaşamsal ve sektörel değişikliklerin oluşmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Erkuş, şöyle konuştu:

"Daha önceden Antalya'yı emekli kenti olarak biliyorduk. Şu anda emekliler için yaşanabilir değil. Göç çok fazla. Orta ve aktif yaş grubu elbette burada tutunmaya çalışacak. Kendi bildiği işlerde çalışacak ya da kendi işini yaratıp, yeni sektörlerin oluşmasına da fırsat oluşturabilir. Ekonomik anlamda Antalya'da bir dönüşüm gündeme gelebilir. Şu anda böyle bir dönüşüme başlanmış durumda. Özellikle yabancıların tercih ettiği Hurma- Sarısu bölgelerine gittiğimizde, birçok küçük firma açıldığını görüyoruz. Ev tekstil veya estetik gibi konularda farklı imkanları gözlemleyebiliyoruz. Bu kadar çok gelen grup bir sektörde çalışacak ve sektörel dönüşümü de beraberinde getirebilecek. Eğer konuta erişim, yaşanabilirlik ve yaşam kalitesi anlamında yerel halk erişemezse; mevcut genç nüfusumuzu da kaybedebilme riskini barındırır. Burada yaşayanların yaşam kalitesini artırarak, konuta erişilebilirliğini sağlamak diğer sektörleri de etkileyecektir. Aynı zamanda genç nüfusu burada da tutabilecektir ki; biz de gelecekte bu noktada daha sürdürülebilir bir kent olabiliriz. Kendi yerel kültürümüzü ve yerel halkımızı da kaybetmeden farklılıklarımızla büyüyelim."

İstanbul ile yarışıyor

Planlama açısından ciddi müdahaleler yapılmazsa evsizlik ve barınma problemlerinin yaşanabileceğini belirten Prof. Dr. Hilal Erkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Antalya, aslında sinyal veriyor. Özellikle hayat pahalılığı, konuta erişilebilirlik açısından İstanbul'la yarışıyor. Planlama açısından çok ciddi müdahaleler yapılmazsa, burada yaşayan kesimlerin bir grubu konuta erişemeyecek. Evsizlik ve barınma problemi olabilecek. Bu noktada ya nüfus kaybedeceğiz ya da kaçak yapılaşma veya farklı yasal olmayan konut formlarını görebileceğiz. Bu da kentin sürdürülebilirliğini etkileyecek. Bu yüzden acilen konut planlaması, konut politikaları üzerine çözümler getirilmesi gerekiyor. Bu, özellikle Antalya kenti için çok ciddi bir sorun. Hem öğrenci hem de burada yaşayan için."

Prof. Dr. Hilal Erkuş, Şehir ve Bölge Planlama alanında yaptığı çalışmalarla 2018 yılında Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödül Programı (BAGEP) ile TÜBA-Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülleri'nde (TÜBA-GEBİP), Şehir ve Bölge Planlama alanında ödül almıştı. BAGEP tarafından verilen ödülü 'Turizm Kentinde Ekonomik uyum ve Esneyebilme Kapasitesi Üzerine Oluş: Antalya Kenti Üzerinden Kriz ve Sonrası Dayanıklılık Biçimleri'ni proje konusu olarak çalışan Erkuş, TÜBA-GEBİP'te ise 'Kurgucu Beklentiler ve Kriz Sonrası Dayanıklılık Stratejileri: Antalya Turizm Kenti Örneği' üzerinden çalışmıştı.