Çeşme'de turizm yatırım belgesi ile lüks rezidans vurgunu iddiası

Çeşme'de konut için 2, otel için 6 kat imar izni verilen alana otel ruhsatıyla lüks konut yapılıp satışa çıkarıldığı ileri sürüldü.

Turizm sektörüne tanınan imar ve yatırım avantajlarından yararlanarak lüks konut yapan şirketlere bir yenisinin daha eklendiği belirtiliyor.

Artıgerçek'te yer alan haberde,  Zafer Topaloğlu isimli iş adamına ait şirket, İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı Mahallesi'nde 'otelden bozma rezidans' vurgunu yaptığı ileri sürüldü. Habere göre şirketler, imar planlarında konut alanı için iki kata kadar izin verilen bölgelerde Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm teşvik belgesi adı altında altı kata kadar yapılaşma izni alıyor. İnşaat süreçlerinde ise otel olarak gösterilen binalar lüks konutlara dönüştürülerek rezidans adı altında satışa çıkarılıyor. Böylelikle iki kata kadar konuta izin verilen alanlarda altı kata kadar rezidanslar inşa edilerek satılıyor. Milyonluk konutlar Bunun son örneğinin Zafer Topaloğlu isimli iş adamına ait Dilek Gayrimenkul Yatırım ve Turizm Şirketi’nin Kempinski Residences Alaçatı projesi kapsamında inşa ettiği konutlar olduğu belirtilen haberde, "Delikli Koy’da denize sıfır 103 bin metrekare alan üzerine kurulan projedeki konutlar satışa sunuldu. 1+1 konutlar için 1,3 milyon Euro’dan başlayan fiyatlar 4+1 dubleks konutlarda 3,3 milyon euroya kadar çıkıyor. Proje kapsamında 2, 3, 4 ve 5 katlı yapılar inşa ediliyor. Proje görüntülerinde kıyının halkın erişimine kapatıldığı görülüyor. Bu konutları alanlara konut tapusu verilemiyorken arsa hissesi üzerinden pay veriliyor." ifadelerine yer verildi. Arsa Bakanlık tarafından turizme tahsis edilmiş Projenin inşa edileceği kamuya ait parseller (3785 ada 4,5 ve 7 nolu parseller) ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm amaçlı yatırımlar adı altında şirkete tahsis edildiği ortaya çıktı. Tahsis ilanı 18 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Parsellerin tahsis şartları arasında 4 ya da 5 yıldızlı, bin yatak kapasiteli otel yapılması yer aldı.



Şirketin asli kurucuları arasında Sabancı Ailesi de var Dilek Gayrimenkul Yatırım Şirket ise Toya Grup’un sahibi ve yönetim kurulu başkanı Zafer Topaloğlu’na ait. Şirketin ilk kurucuları arasında Sabancı Ailesi de yer almıştı. Dilek Sabancı hisselerini Zafer Topaloğlu’na ait şirkete devretti. "Açık olarak devleti kandırmaca var" Artı Gerçek’e açıklamada bulunan Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, Çeşme’de rezidans inşaatlarına her geçen gün biri daha eklendiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Kempinski ismiyle yine bir rezidans projesi yapılıyor. Rakamları bilmiyoruz ama onlarca konut üretiliyor. Burada açık olarak devleti kandırmaca var. Bu projeler Kültür ve Turizm Bakanlığından otel teşvik belgesi alarak yapılıyor. Otel teşvik belgesi olunca emsal üzerinden çok katlı bina yapma hakları oluyor ve bir çok vergiden muaflar ama ne yazık ki Bakanlık orada otel yapılacak diye beklerken burada bir rezidans adı altında konut imalatı yapılıyor. Bu konutlar daha inşaat esnasında kendi sosyal medya hesapları üzerinden pazarlıyorlar.” "Belediye önlem almalı" Belediyeye çağrıda bulunan Güler şunları söyledi:

“Konutlara alanlara tapu vermek gibi imkanları yok arsadan pay veriliyordu ama o da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir Kültür ve Turizm Bakanlığının genelgesi ile yasaklandı. Bakanlık belediyelere ‘otel yapılmıyorsa numaratör veremezsiniz, tapuda ayrı ayrı kat irtifakı kuramazsınız’ emri verdi. Bu şekilde bir hülle metodu ile bir rezidans yapılıp turizm imarlı alanların konuta çevrilerek durdurulması hem o bölgenin ekolojik yapısını tamamen bozuyor hem de o bölgedeki turizme çok büyük bir zarar veriyor. Ve de bir süre sonra kıyıları işgal ederek halka kapatıyorlar. Kendi şezlonglarını, bekçilerini koyarak halkın denize erişimini engelliyorlar. Onun için biz Çeşme Çevre Derneği olarak otel adı altında rezidans yapılıp satılmasına tamamen karşıyız. Belediye de buna karşı çok sert önlemler almalı. Çünkü Çeşme’nin bize yetecek kadar suyu yok. Bu bölgede alt yapı yok ve atık sular denize boşaltılacak ve deniz kirlenmesi olacak. Kanalizasyon olmayan yerlerde buna izin verilmemeli."