Depozito veren kiracılar dikkat! Kiracıların tadı kaçacak: Yargıtay kararını verdi
Yüksek Mahkeme tarafından tüm kiracıları ilgilendiren emsal bir karar açıklandı. Kira sözleşmesi uyarınca döviz cinsi üzerinden ödenen depozitonun, kiracı tarafından TL olarak talep edilmediği sürece döviz cinsi olarak iade edilmesi gerektiğine hükmetti. Bu karar, kira sözleşmeleri ve depozito iade işlemleri açısından önemli bir yönlendirme niteliğindedir.
Bir kiracı, kiraladığı ev için 1.000 euro depozito ödedikten sonra evi tahliye edince depozitosunu geri talep etti. Ancak ev sahibi depozitoyu iade etmeyi reddetti ve bunun üzerine kiracı, ev sahibine karşı icra takibi başlattı.
Ev sahibi, icra takibine itiraz ederek, bu işlemin haksız olduğunu iddia etti. Buna karşılık kiracı, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, tahliye edilen kiralanan için hiçbir borcu olmadığını ve depozitonun iadesinin haksız bir şekilde engellendiğini ileri sürdü. Kiracı, itirazın iptal edilmesini ve icra inkar tazminatı ödenmesini talep etti.
Ev sahibi, kiracının kira süresi sona ermeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini savunarak, kiralananın benzer koşullarda kiraya verilebileceği makul süre için kira sözleşmesinden doğan borçların devam ettiğini iddia etti ve davayı reddedilmesini talep etti. Mahkeme, davayı kısmen kabul ederek takibin devamına karar verdi ve ev sahibinden kiracıya 6.000 TL erken tahliye tazminatının 10/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmetti. Ayrıca, birleşen dava reddedildi.
Kararın kesinleşmesinin ardından Adalet Bakanlığı, kararın kamu yararına bozulmasını talep etti. Bakanlık, davacı kiracının ödediği depozitonun 1.000 euro olduğunu ve iade edilen bedelin de aynı şekilde euro cinsinden olduğunu göz önünde bulundurulmadan yapılan yargılamada farklı bir şekilde TL cinsinden hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, mahkeme tarafından 2.480 TL asıl alacak üzerinden yapılan itirazın gerekçesinin açıklanmamasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu savundu ve kararın kanun yararına bozulması talebinde bulundu.
Yeniden değerlendirme yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, davacının döviz cinsinden olan alacağının fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesini talep ettiğini belirtti ve bu nedenle Türk Lirası olarak belirlenen alacak miktarı üzerinden takibin devamına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna hükmetti. Ayrıca mahkemece, itirazın 2.480 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesine rağmen, bunun nasıl hesaplandığına dair herhangi bir açıklama yapılmadığına dikkat çekti ve Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, Adalet Bakanlığının talebi oy birliği ile kabul edildi ve kararın kanun yararına bozulmasına karar verildi.