Dev projeler borç batağında

Osmangazi Köprüsü'nden sonra 3. Havaalanı'nı yapan şirketin de ödeme güçlüğü içinde olduğu, büyük orç yükü altına giren şirketlerin hisse satışıyla çıkış yolu aradıkları ileri sürüldü.

İş boylarından büyük

Devlet bankalarından aldıkları milyar dolarlık kredilerle dev projelere girişen şirketlerin nakit ödeme sıkıntısı çektiği için hisse devri yapmak zorunda kaldıkları belirtildi. Prof. Dr. Öner Günçavdı, “Şirketler hükümete güvenerek  boylarından büyük işe girdiler” dedi.

Yeni havalimanı sırada

Dev proje üstlenicilerinin yaşadığı ağır borç sorunu sebebiyle ortaya çıkan hisse satışı tercihi, Osmangazi Köprüsü ile sınırlı olmadığı, İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşası ve 25 yıl boyunca işletmesini üstelenen 5 ortaklı yapıyı da etkilediği bildirildi.

***

Dev projeler borç yükü altında

Osmangazi Köprüsü, 3’üncü havalimanı gibi dev projelerde yaşanan gelişmeleri değerlendiren uzmanlara göre, hükümet destekli kredilerle büyük borç yükü altına giren şirketler hisse satışıyla çıkış yolu arıyor.

Osmangazi Köprüsü, 3’üncü havalimanı gibi dev projelerde yaşanan gelişmeler dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, hükümet destekli kredilerle büyük borç yükü altına giren şirketler hisse satışıyla çıkış yolu arıyor. Türkiye’de kamu-özel sektör işbirliği ile hayata geçirilen milyarlarca liralık projeler, son dönemde el değiştiriyor. Osmangazi Köprüsü’nün satışa çıkarılması için harekete geçilmesi ve 3’üncü havalimanında hisse yapısının değişmesi gibi gelişmeler, milyarlarca dolarlık kredi yükünün altına giren şirketlerin ‘nakit darboğazı’na girdiği şeklinde yorumlanıyor. 

Hisse satışı ve devir gündeme geliyor

Uzmanlara göre, Osmangazi Köprüsü’ndeki sahiplik yapısının değişmesinde şirketlerin aşırı borç sorunu başrol oynuyor. DW Türkçe’ye konuşan Türkiye piyasalarında ciddî bir nakit sıkışıklığı yaşandığına işaret eden İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Mühendisliği Öğretim üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı, kamu garantisi ile birlikte çok kârlı hale gelen projelerin bile şirketlerin nakit sıkıntısını hafifletmediğini söylüyor. Osmangazi Köprüsü projesinde olduğu gibi, milyar dolarlık projelere girişen şirketlerin bu çapta projeleri kaldıracak bir malî yapıya sahip olmadığını dile getiren Prof. Günçavdı, bu şirketlerin birçoğunun kamu bankalarından dağıtılan kredilerle bu işlere imza atabildiğini aksi takdirde mevcut nakit akışları ile kimseden kredi bulamayacaklarını söylüyor ve ekliyor: “Ama projelerin geri dönüşü çok kârlı olsa da, şirketlerin kısa süreli nakit ihtiyacını karşılanmayınca hisse satışı ve devir gündeme geliyor.” 

Boylarından büyük işlerin altına girdiler

Türkiye’de dövizle aşırı borçlanma dolayısıyla pek çok büyük şirketin bilançosunun risk altında olduğunu kaydeden Günçavdı, “Bu şirketler hükümetin desteğine güvenerek, boylarından büyük işlerin altına girdiler. Bugün Osmangazi Köprüsü’nün satışa çıkarılmasının bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Finansal olarak darboğaza düşen firmalar, karlı işlerini nakde çevirmeye çalışıyor” diye konuşuyor. 3’üncü havalimanında da satış var Dev proje üstlenicilerinin yaşadığı ağır borç sorunu dolayısıyla ortaya çıkan hisse satışı seçeneği, Osmangazi Köprüsü ile sınırlı değil. Dünya çapında büyük bir reklâm kampanyası ile duyurulan İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşası ve 25 yıl boyunca işletmesini üstelenen İGA Havalimanı İşletmesi AŞ’deki 5 ortaklı yapı da değişiyor. Şirketin ortaklarından Kolin İnşaat, 2019’un ilk günlerinde yüzde 20 hissesini diğer ortaklardan Kalyon’a devredeceğini açıkladı. 

İnşaattan para kazanma devri bitiyor

Siyasal İktisat Uzmanı Dr. Ali Rıza Güngen de kamu-özel sektör işbirliği ile hayata geçirilen ve AKP’nin en başarılı altyapı projeleri olarak lanse ettiği yap-işlet-devret usulü inşaat işlerinin artık devrini tamamladığını söylüyor. Öte yandan bu tür projelere kamudan aktarılan kaynağın 2019’da 9 milyar TL olarak hesaplandığına işaret eden Güngen, “Bu miktar tüm bütçe düşünüldüğünde fazla gözükmeyebilir. Ancak ekonomideki kriz ortamı nedeniyle önemli hale geliyor” diye konuşuyor. Ekonomik durgunluk ile birlikte inşaat sektör merkezli üretim modelinin artık tükenme sürecine girdiğini kaydeden Güngen, şunları söylüyor: “Kamu ihaleleri ile zenginleşen şirketler, artık aynı modelle bu zenginleşmeyi koruyamayacaklarını görüyorlar. Artık iktidarın bu yöntemle kendisine yakın grupları palazlandırmasının sonuna gelindi. Bu yüzden bu şirketlerde, inşaat alt yapı projelerinden sanayi ve askeri üretime kayış var.” Osman Gazi Köprüsü’nün satışına dünyadan ciddi bir talep geleceğini de dile getiren Güngen, “Son dönemde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yeniden bir ilgi var. Bu ülkelerdeki yüksek getirili yatırımlara uluslararası sermaye ilgi gösterecektir” diyor.

kaynak: Yeni Asya