Ekonomi küçülmeye devam eder mi?

TÜİK'in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık olarak yüzde 1,5 küçüldü.

TÜİK'in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık olarak yüzde 1,5 küçüldü.

Bu üç çeyrektir üst üste ekonominin küçüldüğü anlamına geliyor.

Ekonomi 2018'in son çeyreğinde yüzde 2,8; 2019'un ilk çeyreğinde ise yüzde 2,4 daralmıştı.

Diğer yandan ekonomi bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 büyüdü ve resesyonun etkilerinden uzaklaşıldığını gösterdi.

Türkiye ekonomisi 2018'in sonunda iki çeyrek üst üste bir önceki çeyreğe göre küçüldüğü için resesyona girmiş, ancak bu yılın ilk çeyreğinde çeyreklik büyümenin pozitife dönmesiyle resesyondan çıkmıştı.

Diğer yandan piyasalar, ikinci çeyrekte ekonominin daha fazla küçülmesini bekliyordu.

Reuters'ın 18 ekonomistin katılımı ile yaptığı ankete göre, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde iç talepteki yavaşlama ve yatırımlardaki zayıf seyrin etkisiyle yüzde 2 daralması bekleniyordu.

Ancak ikinci çeyrek büyümesi beklenenden daha iyi gelmesine rağmen çok sayıda ekonomiste göre, birçok öncü gösterge bir sonraki çeyrekte de ekonominin küçülmeye devam edeceğini gösteriyor.

Tarım sektörü beklenmedik bir şekilde büyüdü

Bugün açıklanan verinin beklentilerin altında bir daralma göstermesinde, tarımın ekonomiye sürpriz bir şekilde pozitif katkı sağlaması rol oynuyor.

GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde tarım sektörü toplam katma değeri %3,4 arttı.

Sanayi sektörü yüzde 2,7 ve inşaat sektörü yüzde 12,7 daraldı.

Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 0,3 azaldı.

Diğer sektörler daralırken tarım sektörünün büyümesini tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım birkaç faktöre bağlıyor.

"Tarımda yaşanan ciddi sorunlara rağmen üretim devam ediyor. Tarımda küçük aile işletmeleri tasfiye olurken, şirket tarımı yaygınlaşıyor. Sektör dışından tarıma yatırımlar yapılıyor," diyen Ali Ekber Yıldırım, tarım sektörünün büyümesine katkı sunan etmenleri şu şekilde özetliyor:

Yerel seçim öncesi yapılan tarımsal destekleme ödemeleri Yerel seçimlerin etkisiyle sulama başta olmak üzere devlet kaynaklı altyapı yatırımlarının hızlandırılması Şehirde işsiz kalanların kırsala sığınması Döviz kurundaki düşüşle birlikte tarımsal ürün ve ham madde ithalatının azalması ve buna bağlı olarak üretimin artması

Yıldırım, tarım sektörünün "yüksek girdi maliyetleri, fiyat, pazarlama ve örgütlenme sorunları çözülürse yaşanan ekonomik krizde ülke için bir çıkış yolu olabileceğini" dile getiriyor.

Yatırımlarda son 10 yılın en büyük düşüşü

Harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerinde ise büyümeye olumlu katkı sağlayan kalemler, yüzde 3,3 ile devletin nihai tüketim harcamaları ve yüzde 8,1 ile ihracat.

Yine harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerine bakıldığında ikinci çeyrekte özel tüketim ve yatırımların büyümeyi aşağı çektiği görülüyor.

Özellikle gayrisafi sabit sermaye olarak adlandırılan özel sektör ve kamu sektörü yatırımları, yüzde 22,8 ile çok keskin bir şekilde küçüldü.

Bu 2009 yılının birinci çeyreğinden beri, yani son 10 yılda yatırımlarda görülen en büyük düşüş.

Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun kalemlerine baktığımızda, ikinci çeyrekte inşaat yatırımlarının yüzde 29,2 azaldığını, makine-teçhizat yatırımlarının ise yüzde 16,5 daraldığını görüyoruz.

Makine-teçhizat yatırımları son dört çeyrektir daralıyor.

'İş bekleyenler için kötü haber'

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan ekonomist Mustafa Sönmez, yatırımların 'neredeyse yere yapışmasının' istihdam ve iş bekleyenler açısından 'kötü bir haber' olduğunu söylüyor.

Sönmez, üçüncü çeyrekte ve yılın genelinde de ekonominin küçülmeye devam etmesini bekliyor.

Ekonomist Sönmez, bunun nedenlerini şu şekilde açıklıyor:

Geçen yılın Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleşen katma değer üretimine bu yılın aynı üç ayında erişilmesinin güç olması Sanayi üretim endeksleri ve İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) açıkladığı İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verilerinin zayıf görünmesi İçeride hissedilir bir talep artışının olmaması İhracat cephesinde Avrupa kaynaklı bir talep düşüşünün olması Hazine açığının büyümesi nedeniyle devlet cephesinde harcama artışının yavaşlaması

Sönmez, bu tablonun ancak "siyasi havanın değişmesi ve güven ortamının tesisiyle" tersine dönebileceğini düşünüyor.

'Kırılgan bir toparlama'

Reuters'a konuşan İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu ise yılın ikinci yarısında büyümenin pozitife döneceği görüşünde:

"İkinci çeyrek itibarıyla dipten çıkışın başladığını düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında büyümenin artıya geçmesini bekliyoruz. Üçüncü çeyreğe dair öncü göstergeler toparlanma görüşümüzü destekliyor ancak bu toparlanmanın şimdilik kırılgan olduğunu belirtmek gerek.

"İkinci yarıda toparlanmanın boyutunu TCMB faiz indirimlerinin seyri ve küresel risk iştahı belirleyecek. 2019 toplam büyüme tahminimizi %0'da koruyoruz."

Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise paylaştığı piyasa notunda bu yıl büyümenin gerçekleşmesinin üç etmene bağlı olduğunu aktarıyor: Finansal koşulların ne ölçüde iyileşeceği, bankacılık kredi hacminin ne kadar yükseleceği ve dış talep koşulları.

BBC

IMF (Uluslararası Para Fonu) Türkiye ekonomisinin 2019'da yüzde 2,5 küçülmesini, 2020'de ise yüzde 2,5 büyümesini bekliyor.

Dünya Bankası'nın Türkiye ekonomisine dair 2019 yılı için büyüme beklentisi ise yüzde 1,6.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2018 yılının sonunda açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) 2019 büyüme hedefini yüzde 2,3 olarak açıklamıştı.