Konut fiyatları arttıkça tarlaları 'tiny house'lar kapladı
Pandemi sürecinde başlayan doğaya kaçış isteği Türkiye'nin gündemine 'tiny house' denilen prefabrik evleri oluşturdu. Artan konut maliyetleri ise bu evlere ilgiyi daha da artırdı. Ancak kaçak yapılaşma bu kez de 'tiny house' adı altında köylere ve tarım alanlarına taşındı. Uzmanlar dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı.
COVID-19 salgınıyla birlikte yazlıklar ve köy evlerinin önemi arttı. Bu durum yazlık bölgelerdeki fiyat artışını da beraberinde getirdi. Son dönemde enflasyon ve dövizdeki yükseliş de konut fiyatlarını patlattı. Şehirde konut almaya parası yetmeyen vatandaşlar, arsa ve tarla satın alarak 'tiny house' adı verilen prefabrik binalar yapıyor. Ancak bu konutların, kırsal alanlarda tarım bölgelerinde çarpık yapılaşmaya neden olacağı ve tarım alanları üzerinde olumsuz etki yaratacağı konusunda eleştiriler var.
Temel sebep pahalı konutHaber Global'de yer alan bilgilere göre: 'Tiny House' denilen yapılaşmanın en başta gelen sebebinin konut sektöründeki pahalılık olduğunu belirten Şehir Plancıları Odası Başkanı Gencay Serter, temel bir insan hakkı olan barınma hakkının serbest piyasanın kaderine terk edildiğini kaydetti. Serter konu hakkında şu noktalara değindi:
Barınma, yatırım amacı oldu“Kentsel alanda konutun barınma ihtiyacını karşılamak üzere üretilen bir birim olmaktan çıkıp yatırım aracı haline gelmesi, buna bağlı olarak toprak rantının ve inşaat sektöründeki maliyetlerin artışı piyasayı da yurttaşların taleplerini de ‘düşük maliyetli’ yöntemlere yönlendirmektedir. ‘Tiny house’ uygulamaları elbette barınma amaçlı değildir. Ağırlıkla ikincil konut veya turizm amaçlı kullanıma alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Orta düzey gelir grubu hafta sonlarını, yazlarını geçirmek üzere bir yazlık yerine tiny house edinme biçiminde eğilim gösterirken; turizm sektörü içerisinde de tiny house’lar turizm amaçlı konaklama amacıyla kullanılmaktadırlar.”
Serter şöyle devam etti: “Piyasalaşmış konut sektörü, planlı alanlardaki arsa bedellerini sürekli artırırken bununla eşgüdüm içerisinde yatırım veya ikinci konut talebi olan yurttaşların tarım alanlarında yapılaşma eğilimi artmaktadır. Ülkemizde tarım topraklarının hisseli satışı ya da bölünerek kiralanması sonucunda oluşan ve rant temelli inşa edilen hobi bahçeleri ve üzerinde yapılan tiny house benzeri yapılaşmalar verimli tarım arazilerinin bütünlüklü korunmasını ciddi anlamda zedelemekte ve bu tarım alanlarının beslediği su havzalarını ve doğal çevreyi kirletmektedir.”
Doğal çevre baskı altındaTurizm amaçlı kullanılan tiny house benzeri yapılaşmaların da doğal çevre üzerinde baskı yarattığını belirten Serter şunları söyledi: “Kent ve doğa üzerine birçok olumsuz etkisi olmasına rağmen tiny house üreten şirketler piyasanın geniş kitleler için karşılanamaz fiyatlar ürettiği ortamda bu yapıları ‘düşük maliyetli’, ‘ekonomik’, ‘bütçeye uygun’ gibi söylemlerle pazarlamaktadır. Tarım alanlarında tekil uygulamalar olduğu gibi mevzuata aykırı bir şekilde onlarca parçaya bölünen tarım alanlarında tiny house siteleri ile de karşılaşmaktayız.”
Denetimler arttırılmalıSöz konusu uygulamaların yapıldığı alanlarda toprak rantının artması sonucu tarımsal üretimin geri çekildiğini belirten Serter “Nadiren ilgili idarelerin bu duruma müdahale edip ceza ve yıkım uygulamaları yaptığını görsek de bu alanda denetimin artırılması ve mevzuata, planlara aykırı olan uygulamaların durdurulması gerekmektedir” dedi.
Türkiye Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan da vatandaşların tiny house benzeri ev yapmak için satın aldıkları arsa ve arazilerin imar durumu konusunda dikkatli olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "İlçelerde tarım arazisi vasfında olan yerlerle ilgili farklı statüler var. Bazı yerlerde bu tarzda yapılaşmaya müsaade ediliyor bazı yerlerde de edilmiyor. Edilmediği halde parçalara bölünerek ya da kooperatif tarzında satılarak tiny house yapılan projeler var. Bunlar çok sağlıklı projeler değil. Vatandaşların böyle bir girişimleri olacaksa ilgili belediyeden bilgi alıp imar durumunu öğrenmeleri gerekiyor. Gerçekten de orada buna uygun bir alt yapı var mı, müsaade ediliyor mu edilmiyor mu araştırması gerekiyor.”
Tarım alanları bölünemezHakan Akdoğan “Zaten tarım alanı vasfındaysa bölemiyorlar. Birileri resmi olmayan yollarla sana 100 verdim sana 100 ona 400 şeklinde kâğıt üzerinde bunu yapıyorsa, vatandaş da bu konuda bilgi sahibi değilse bir tarım arazisinin bölünüp parçalamayacağını bilmiyorsa yapılacak bir şey yok” dedi.