Konut mağdurlarından suç duyurusu: 'Biz yandık, başkası yanmasın'

Bursa'da iki müteahhide kat karşılığı arsalarını satan kişiler, evlerinin teslim edilmemesi üzerine suç duyurusunda bulundu. Müteahhitlerin kendilerini tehdit ettiğini belirten arsa sahiplerinden Hüseyin Aydemir "Bizim amacımız, buradan başka kimsenin ev almaması. Biz yandık, başkaları yanmasın. İnsanlara da yazık, günah" dedi.

Nilüfer ilçesi Çalı Mahallesi’nde yaşayan Hüseyin Aydemir, Fatma Aydemir, Kamil Alçıl, Nezihat Kaygısız, Hafize Ardıç, Gülcan Güler, Müslüm Kaygısız ve Ali Aydemir, 17 Eylül Caddesi'ndeki yaklaşık 2 bin metrekarelik arsalarını kat karşılığı 6 yıl önce müteahhit S.Ö. ve R. K.'ye verdi.
Evlerin 2018 yılında teslim edileceği belirtildi. S. Ö. ile R.K.'nın yer tesliminin ardından ortak olarak başladığı inşaat, ilk aylarda hızlı bir şekilde ilerledi, kalan 1 daireyi de 35 bin lira peşinat ödeyerek İbrahim Halil Turanoğlu satın aldı. Ancak söylenen tarihte bitirilmedi, kaba inşası yapılan evler de sözleşmede belirtilen metrekareden küçük yapıldı. Mağdurların istediği para iadeleri ise gerçekleşmedi. Bunun üzerine projeye arsalarını veren ve para yatıranlar, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat talebiyle, 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne de inşaatın geldiği seviyede toplam zarara ilişkin delil tespiti ve bilirkişi raporu istemiyle suç duyurusunda bulundu.
'Her seferinde bizi tehdit etmeye kalktılar'
Mahkemeye başvuracaklarını söylediklerinde tehdit edildiklerini belirten arsa sahibi Hüseyin Aydemir "2015 yılında burayı kat karşılığında komşularla birlikte müteahhitlere vermiştik. 3 sene zaman zarfında inşaatın biteceğini söylediler ama ilk 1.5 sene hiçbir şey yapmadılar. Yan taraftaki arazileri de almaya çalıştılar. Onlarla da oyalandılar. Bizi bu süreçte kandırmaya başladılar. Bu süreçte yapılacağına dair ümidimiz vardı ama bizi kandırdılar. Biz de bekledik. Başka çaremiz yoktu. Her seferinde bizi tehdit etmeye kalktılar. 'Biz mahkemeye vereceğiz' dediğimizde bizi korkuttular" dedi.

Müteahhitlerin mahkeme sürecinde de evleri satmayı sürdürdüğünü ifade eden Aydemir "İnşaatımız, kavga gürültüyle bu haline geldi ama bundan sonrasını yapmadılar. Bizim amacımız, buradan başka kimsenin ev almaması. Biz yandık, başkaları yanmasın. Arka kısımdaki dairelerden çoğu satıldı. Bunları herkes aldı. Mahkeme sürecini başlattık. Bundan sonra ne olacağı belli değil. İnsanlara da yazık, günah. İnsanlar bu müteahhitlerden paralarını alamayacak. Mahkeme sürecini başlattık. Bu saatten sonra elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. 'Aldığım daire 8 kişiye daha satılmış'
35 bin lira peşinat verdiğini ancak tapusunu alamadığı dairenin başka kişilere de satıldığını belirten İbrahim Halil Turanoğlu "2020 Ocak ayında sözleşmeyle bir daire aldım ama tapusunu alamadım. Aynı dairenin bu süreç içerisinde 8 kişiye daha satıldığını öğrendim. Bizi mağdur etti, paramızı aldı. Peşinat verdik, tapumuz elimize geçmedi. 35 bin lira peşinat verdik. Bir hafta içerisinde de tapumuzu verecekti ama alamadık. Bizden başkalarına da aynı dairenin satıldığını duyduk" ifadelerini kullandı.
Çok sayıda vatandaşın dairelere alıcı olarak gelmeye devam ettiğini belirten Turanoğlu "Bizim burada mağduriyetimiz söz konusu. Paramızı istiyoruz, alamıyoruz. Üzerine bir de tehdit alıyoruz. 'Başımız belaya girmesin' diyerek sesimizi çıkarmıyoruz ama bizim gibi insanlar mağdur edilmesin. Herkes üç kuruş para kazanmak için çalışıyor. Buraya insanların alıcı olarak geldiğini görüyoruz. Satışlarına canlı şahit olamıyoruz. Bu inşaatın bitmesi çok zor. Toprak sahipleri anlaşmak için ellerinden geleni yaptı. Adamlar hiçbir şekilde uzlaşmıyorlar. 'Yaparız' diyerek işin içinden çıkıyorlar" diye konuştu. '45 senelik hayalim gitti'
Çocuklarının da ev sahibi olması umuduyla 45 senedir oturduğu müstakil evi müteahhite verdiğini söyleyen Fatma Aydemir, "45 senelik hayalim gitti. Çocuklarım için ev almak istemiştim. 2 çocuğum için ev almak istemiştim ama olmadı. Kiramızı da vermiyorlar. İddialaşıyorlar bizimle. İnşaatı bitirmiyor, bitireceği de yok" dedi. 'Sözleşmenin geriye dönük feshi mümkün'
Mağdurların avukatı Tuncay İlçim, inşaat firmalarının vaat edilen sürede inşaatın yüzde 85-90'lık bölümünü tamamlayamaması durumunda arsa sahiplerinin geriye dönük sözleşme ve tapu iptal davası açabileceğini belirterek "Öncelikle haber konusu olayla ilgili değil de yürürlükteki mevzuat uyarınca vatandaşın bilgilendirilmesi amacıyla bazı hususlara değinmek istiyorum. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde anahtar teslimi ve yapı kullanma izni açısından kararlaştırılan süre de yüklenicinin inşaat seviyesini yüzde 85-90'a ulaştıramaması ve makul kabul edilebilir gerekçelerinin olmaması durumunda, sözleşmenin mahkeme kararıyla geriye dönük feshi mümkündür. Geriye dönük fesih halinde, yüklenicinin eliyle 3'üncü şahıslara satılan bağımsız bölümler açılacak tapu iptal tescil davası ile arsa sahiplerine geri dönebilmektedir. Bu sebeple kat karşılığı inşaat vaadiyle inşa edilen yapılardan yapı kullanma izni çıkmadan 3'üncü kişilerce bağımsız bölüm satın alınması risk taşımaktadır. Vatandaşlarımızın bu hususlarda çok dikkatli olması gerekli olup bu şartlara sahip yerlerden daire ve bağımsız bölüm satın almadan önce gerekli tüm araştırma ve soruşturmaları yapmaları gereklidir. Zira kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin niteliği gereği geriye dönük fesih halinde daire satın alan 3'üncü kişilerin iyi niyetli olmaları durumunda bile iyi niyetleri yüksek mahkeme kararları uyarınca korunmamaktadır" dedi. 'Arsa sahipleri ince eleyip sık dokumalı'
Arsa ve ev sahiplerinin müteahhitlerle kat karşılığı sözleşme yaparken dikkatli davranmaları gerektiğini belirten İlçim, şöyle devam etti:
"Son dönemlerde vaat ettiği inşaatı süresinde bitiremeyen müteahhitlerden bazılarının enteresan bir şekilde cebir, hakaret ve tehdit yollarına başvurdukları görülmektedir. Kentsel dönüşüm adı altında vatandaş, mevcut evinden olduğu gibi yeni evine de kavuşamamakta, neticede de ciddi mağduriyetler doğmaktadır. Arsa sahibine sözleşmede vaat edilen dairenin birden fazla 3'üncü kişiye satılması durumunda dolandırıcılık suçunun oluştuğuna dair çok sayıda içtihat yer almaktadır. Ancak savcılıklar ekseriyetle hukuki ihtilafı gerekçe göstererek takipsizlik kararları vermektedir. Usulüne uygun gerekçeleri ile birlikte bu gibi hallerde yapılan başvurular neticesinde dolandırıcılık suçundan davaların açılabildiği de gözden kaçırılmamalıdır. Vatandaşlarımızın sonradan mağdur olmamaları bakımından özellikle arsalarını veya evlerini yüklenici firmalara kat karşılığı sözleşmeyle vermezden evvel ince eleyip sık dokumaları ve sözleşme hükümlerini başından itibaren titiz bir şekilde tayin etmeleri gerekir. Son dönemde bu türden hallerde arsa sahiplerinin mağdur oldukları, yüklenici firma ile tartışmaya giriştikleri neticesinde karşılıklı darp, hakaret, tehdit ve gasp oluşturacak eylemlere maruz kaldıkları sıklıkla görülmektedir. Yüklenicilerin de arsa sahiplerinden kurtulmak maksadıyla örgütsel suç oluşumları içerisine yöneldikleri son dönemlerde sıklıkla göze çarpmaktadır. Vatandaşlarımızı bu gibi hallerde daha dikkatli olmaya ve daha titiz davranmaya davet ediyoruz."