Konut piyasasında neler oluyor?

İhracat canlı olsaydı ve iç talep de canlansaydı o zaman inşaat yapı malzemelerinin enflasyona yükseltici yönde etkisi olabileceğini söyleyebilirdik. Ancak şimdilik dış piyasa koşulları böyle bir etkinin oluşmasını engelliyor.

Konut piyasasında şu aralar önemli hareketler oluyor. Daha önce özellikle ipotekli satışların ciddi oranda düştüğü sektörde sadece parası olanlar konut alabiliyordu ve bankalar risk ağırlığı nedeniyle konut kredisi kullandırmak istemiyordu. Oysa faizlerde gelecekte düşüş beklendiği bu dönemlerde bankalar uzun vadeli kredi vererek ciddi para kazanabilirler. Alınan tedbirler bunun da önünü kapadı.

Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), daha ağırlıklı risk ağırlıklarının belirlendiği, dolayısıyla konut kredilerinin önünü tıkayan, 31 Temmuz 2023 tarih, 10630 sayılı ve 24 Ağustos 2023 tarih 10655 sayılı kurur kararlarını, 20 Eylül 2024 günü aldığı kararla ilga edip söz konusu kredilere yönetmelikte belirlenen risk ağırlıklarının uygulanmasına karar verdi. 

İPOTEKLİ KONUT SATIŞINDA ARTIŞ

Sonra neler oldu? 

TÜİK’in açıkladığı 2024 Eylül ayı konut satış istatistiklerinde bazı önemli değişikliklerin olduğunu görüyoruz. Eylül 2024’te bir önceki yılın aynı ayına göre ipotekli konut satışları yüzde 87.4 artarak 15 bin 825 adede ulaştı. Bir ay içerisinde ipotekli satışların bir önceki yılın aynı ayına göre bu oranda artışı, önemli bir değişimi gösteriyor. Alınan bir kararın piyasayı nasıl etkilediğini böylece açık bir şekilde görebilirsiniz.

ENFLASYONA YÜKSELTİCİ ETKİSİ 

Acaba bu hızlı artış, inşaat maliyetlerinde enflasyona neden olabilir mi?

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), 2024 Eylül ayı bülteninde söz konusu gelişmelerin enflasyona neden olamayacağını gösteren veriler açıkladı. Bültende, “İnşaat malzemesi sanayi bileşik endeksi 2024 Eylül ayında sınırlı ölçüde gerilemiştir. Yüksek sezonda olunmasına rağmen faaliyetler eylül ayında da zayıf kalmıştır, iç piyasada daralma daha çok hissedilmektedir” deniliyor. Bültende özellikle ihracat pazarlarındaki durağanlığa dikkat çekiliyor. Durağanlığın sürmesi nedeniyle sektörün güven ve beklentilerinin de zayıf kaldığı ifade ediliyor.

Dış pazarlardaki zayıflık ve iç talebin zayıflaması, sektörde ciddi sıkıntı oluşturmak üzereyken konut kredilerine yönelik risk ağırlığının yönetmelik çerçevesine çekilmesi, konut kredilerinde ciddi artışa yol açarak sektörün rahat nefes almasına da neden oldu.

İhracat canlı olsaydı ve iç talep de canlansaydı o zaman inşaat yapı malzemelerinin enflasyona yükseltici yönde etkisi olabileceğini söyleyebilirdik. Ancak şimdilik dış piyasa koşulları böyle bir etkinin oluşmasını engelliyor.