Konutta trend tamamen değişti!
Koronavirüs salgınıyla beraber yaşam trendlerimiz tamamen değişti. Bu dönemde ev almak isteyen vatandaşlar özellikle balkonlu veya geniş teraslı evleri tercih etmeye başladı.
Pandemi ile birlikte hayatımızda birçok değişiklik dahil oldu. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; bu değişikliklerden biri de ev alacak kişileri yakından ilgilendiriyor. Tamamen değişti. Özellikle uzaktan çalışma, birçok eğitimin evden yapılabilmesi, toplantıların online olarak gerçekleşmesi evde geçirilen süreyi bir hayli arttırdı. İnşaat ve emlak sektörü temsilcileri, koronavirüs salgını sebebiyle uzaktan çalışma sisteminin yaygınlaşmasının yaşam koşullarını ve konaklama anlayışını değiştirdiğini, ev satın almak isteyenlerin çalışma odası olan, geniş ve çok balkonlu, doğayla iç içe yapıları tercih ettiğini dile getirdi.
Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Andıç, 2020'de salgına rağmen konut kredisi faizlerinde indirime gidilmesinden dolayı sektörün yaklaşık 1,5 milyon konut satışıyla yılı iyi bir seviyede tamamladığını belirtti.
Bu sene sektörün gidişatını koronavirüs süreci ve aşılamanın etkilerinin belirleyeceğini dile getiren Andıç, 2021'in ilk yarısının ardından salgının etkilerinin iyice azalmasını temenni ettiklerini kaydetti.
Andıç, maliyet artışlarının konut fiyatlarını yükseltebileceği konusunda uyardı
Konut arzında da azalma yaşanabileceğini ifade eden Andıç, "Yıllar itibarıyla bakıldığında 2018'den bu yana her yıl yeni ruhsatlar azalarak devam ediyor. Bu da arz eksiği oluşturacak ve insanlar aradığı evi rahat bulamayabilirler. O yüzden ev alma programları olan vatandaşların bu programlarını ertelememesinin faydalı olacağını düşünüyorum." dedi.
"İmar planlarımızda da pandemi sonrası bazı revizyonlar yapmamız gerekebilir" Andıç, dünyanın olağanüstü bir süreçten geçtiğini ve salgının insanların alışkanlıklarını da değiştirdiğini, buna paralel olarak konut taleplerinde değişimler olduğunu vurguladı.
Bu dönemde yaygınlaşan uzaktan ve evden çalışmanın daha da artacağını ifade eden Andıç, ev bakan kişilerin çalışma alanı olup olmadığını sorduğunu aktardı.
Mustafa Andıç, şunları söyledi:
"Önümüzdeki süreçte şehrin dışında yaşam başlayabilir. Yayvan bir yapılaşma olabilir. İnsanlar doğayla, yeşille, toprakla iç içe yaşam şekline geçebilirler. Oralara hızlı ulaşım sağlanabilirse şehir içinde toplu taşımadaki yoğunluk da azalabilir. Belki yakın gelecekte '3 gün tatil, 4 gün' çalışma da olabilir. Yaşam daha uzak noktalarda, doğayla daha iç içe olabilir. O zaman da iş yerlerine yakın konaklama alanları gündeme gelebilir. İnsanlar bir yurt veya otel gibi çalışma günlerinde konaklayıp tatil günlerinde kendi evlerine gidebilir. Dolayısıyla yaşam şartları, ev ve konaklama anlayışı çok farklı bir yere gidiyor. Belki imar planlarımızda da pandemi sonrası bazı revizyonlar yapmamız gerekebilir. Değişimin çok hızlı olduğu bir sürecin içindeyiz. Bunlara da sektör adapte olmaya çalışıyor. Dünya ikincisi olan Türk inşaat sektöründen bahsediyoruz. Her türlü bilgi birikimimiz var. Dolayısıyla güncel değişiklikleri de çok rahat sektörümüze hızla adapte edebilecek altyapımız var.”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Gayrimenkul Komitesi ve Bursa Sorumlu Emlak Danışmanları Derneği (BURSED) Başkanı Rıdvan Hasırcı ise ev sahibi olmak isteyenlerin artık doğayla iç içe, sosyal donatı ve yaşam alanlarının fazla olduğu yapıları tercih ettiğini vurguladı.
Salgınla değişen çalışma şartlarının yaşam alanlarını da etkilediğini anlatan Hasırcı, "Artık insanların evlerine bakış açısı değişti. Koronavirüs nedeniyle evden veya uzaktan çalışma sürecinde insanlar evlerinde daha fazla vakit geçirmeye başladı. Bununla birlikte evlerde çalışma alanlarına ihtiyaç oldu. Yeni ev almayı düşünen kişiler, tercihini çalışma odası olan ve geniş evlerden yana kullanıyor. Bu süreçte havalandırma açısından balkonu bol olan evler de tercih ediliyor" şeklinde konuştu.
Hasırcı, insanların genellikle şehir merkezindeki evlerden ziyade kent merkezi dışında doğaya yakın, nüfus yoğunluğunun az olduğu yerleşim yerlerini tercih ettiğini ifade etti.