Markalı konutun yeni rotası İzmir

Sakin bir yaşam arayışı ve İstanbul – İzmir Otoyolu’nun açılması, İzmir’e olan talebi artırdı. İzmir; Urla ve Çeşme başta olmak üzere Mesa, Ege Yapı, DAP Yapı gibi ulusal markaların üretim, satış ve planlama aşamasındaki 36 konut projesine ev sahipliği yapıyor.

Pandemi döneminde kapanmalarla birlikte uzaktan çalışma modeline geçiş sonrasında, büyük kentlerde yaşayanlar sayfiyelere yönelirken, ülkemizin batı ve güney kıyı şeridine olan ilgi arttı. İstanbul Otoyolu’nun açılmasıyla kolay ulaşılabilir olan İzmir bu süreçte en çok tercih edilen kentler arasında başı çekti.Son olarak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılması İzmir’in ulaşım ağını güçlendirirken, gayrimenkul fiyatlarının İstanbul’a oranla daha uygun olması İzmir’i yükselen trend haline getirdi. Mesa, Ege Yapı ve DAP Yapı gibi birçok ulusal marka, İzmir’de proje geliştirme yarışına girdi.

Tahincioğlu, Özak GYO gibi şirketlerin de yer arayışında olduğu İzmir’de ulusal ve yerel markaların üretim, planlama ve satış aşamasında olmak üzere 36 konut projesi bulunuyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, İzmir’in otoyollarla kolay ulaşılabilirliği ve İstanbul’a göre uygun fiyatlı gayrimenkuller sunması nedeniyle yükselen trend haline geldiğini söylüyor.

Maya, İzmir yeni kent merkezinde bulunan karma projelerde konut fiyatları ortalama deniz manzarası bulunmayanlarda 25 bin-30 bin TL/m2 arasında değişirken manzara şerefiyesi arttıkça 40 bin TL/m2’ye kadar yükselebildiğini vurguluyor.

Alsancak’ta konumlu ve yerinde kentsel dönüşümle yeni inşa edilen yapılarda ise konut bedelleri 50 bin TL/m2’lere çıkıyor. Çeşme’deki yazlık villalarda ise ortalama konut fiyatları 25 bin ila 35 bin TL/m2 arasında değişirken yeni yapılan ve konumu avantajı olan bölgelerdeki konutlar 80 bin TL/m2’ye kadar yükseliyor.

Urla’da konut fiyatları Çeşme’ye kıyasla daha uygun olurken, doğal güzellikleri ve ulaşılabilirliği açısından avantajlı. TCMB Konut Fiyat Endeksi Şubat 2022 verisine göre, İzmir için ortalama konut m2 birim değeri yaklaşık 10 bin TL’ye ulaştı.

Yabancıya satış rakamlarına bakıldığında son bir yılda yabancıların İzmir’e olan ilgisinin oldukça yükseldiğini belirten Maya, vatandaşlık elde etmek isteyen yabancıların oluşturduğu talebin Çeşme-Urla gibi bilinirliği yüksek olan bölgeleri daha çok etkilediğini vurguluyor.

İzmir’in sayfiyelerinden biri olan Urla, gastronomi turizminden kültür-sanat aktivitelerine yaptığı ev sahipliğiyle beyaz yakalı kesimin yaşam alanı olurken son yıllardaki hızlı gelişimiyle markalı konut üreticilerinin gözde mekanı haline geldi. Mesa Urla Kekliktepe projesini mart ayında satışa çıkaran Mesa, gördüğü ilgiden oldukça memnun.

MESA Mesken Yönetim Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu, gördükleri ilgiye karşılık olarak tüm projelerindeki gibi önceliklerini Mesa Urla Kekliktepe projesini zamanında teslim etmek olarak belirlediklerini söylüyor. Boysanoğlu, “İş geliştirme birimimiz ile yüksek yatırım geri dönüşü sağlayacak lokasyon ve arazileri araştırıyoruz.

Urla’yı çok seviyoruz. Daha önce burada geliştirdiğimiz ve yaşam başlayan iki projemiz daha var. Bu yeni projemize gösterilen ilgiden de çok memnunuz. Bu nedenle burada da daha büyük ölçekli projeler geliştirmek için arayışlarımız sürüyor” diye konuşuyor.

İzmir, modern insan profiline uymayan konut stokuna sahip bir kent görünümünde. Çarpık ve eski yapılaşmasıyla bilinen kent, Folkart ve Soyak gibi üreticilerin projeleri ile son yıllarda modernleşme çalışmalarına ev sahipliği yapsa da hala yeterince yol alınamadı.

Son yıllarda beyaz yakalı göçü alan kent, bu kesimin konut talebi ile birlikte Tahincioğlu’ndan DAP Yapı’ya kadar lüks konut üreticilerinin de merceğine girmeyi başardı. DAP Yapı, Mavişehir ve Çeşme’de proje geliştirme planları yaparken Tahincioğlu da yer arayışında.

Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde proje geliştirme çalışmalarına devam ettiklerini, İzmir bölgesinde Urla ve Çeşme’yi yakından takip ettiklerini söylüyor.

Doğayı zedelemeden, doğaya uygun projeler üretmeyi planladıklarını belirten Tahincioğlu, “Değişen ihtiyaçlar ve talepler doğrultusunda dört mevsim yaşanabilecek, geniş kullanım alanı olan, doğa ile iç içe projelerimiz geliyor” diyor.

İzmir’i proje üssü olarak seçen bir diğer marka olan Ege Yapı, Dikili, Alsancak ve Urla’da 4 milyar TL değerinde üç projeyi hayata geçirecek.

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, geliştirdikleri projelerle İzmir’e güçlü bir giriş yaptıklarını, planlanan üç projeleri dışında yeni fırsatları da incelediklerini söylüyor.

İzmir’in son yıllarda öne çıkan bir kent olduğuna dikkat çeken Kabadayı, “İzmir’de daha fazla proje üreteceğiz. İstanbul, İzmir birlikte devam edecek. Urla bizim için önemli bir bölge. İzmir-İstanbul Otoyolu’nun açılması ulaşımı kolaylaştırmasının yanı sıra kente ilgiyi artırdı” diyor.

İzmir’in merkezinde proje üretmek arsa stokunun sınırlı olması ve kentsel dönüşüm çalışmalarının zorluğu nedeniyle çok kolay olmuyor. Ancak Urla, Çeşme, Dikili gibi sayfiyelerinde proje üretmek daha çok tercih ediliyor.

Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, İzmir’in sayfiyelerinde araştırmalar yaptıklarını uygun yer bulunması halinde proje geliştirebileceklerini söylüyor.

Proje üretmek için İzmir’in merkezini tercih etmediklerini dikkat çeken Akbalık, pandemi ile birlikte insanların doğa içinde yaşama özlemlerinin giderek arttığını bu özlemi giderebilecek nitelikte proje üretmek üzere arayış içinde olduklarını da vurguluyor.

“İzmir, dünyanın yaşanabilir şehirler listesinde hep ön sıralarda yer alır. Hoş görülü, çok kültürlü, çok renkli İzmir, iklimi, denizi, güneşi, yetişmiş insan gücü, hızla büyüyen sanayisiyle son yıllarda Türkiye’de en çok göç alan illerden biri oldu.

Pandemide doğaya daha yakın olmak isteyen birçok insan tercihini İzmir’den yana kullandı. İstanbul-İzmir Otoyolu’yla İzmir’in cazibesini artırırken göç etkisi ve İzmirlilerin nitelikli konuta olan ihtiyaçları İzmir’e olan ilgiyi artırdı.”