Tarım arazilerine kurulan hobi bahçelerindeki yapılar yıkılacak
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, hazırladıkları kanun teklifinin kabul edilmesiyle, arsa özelliği kazanmamış tarım alanına kurulan hobi bahçelerindeki yapıların yıkılacağını bildirdi.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, yaptığı açıklamada, Meclis'e gönderecekleri yeni torba kanun teklifinde, hobi bahçelerine ilişkin düzenlemelerin yer alacağını söyledi.
Hobi bahçelerinin ortaya çıkma sürecini anlatan Kılıç, "Önce devlete araziyi tarımsal amaçlı kullanacakları beyan ediliyor. 'Bu tarlada üretim yapacağım.' deniliyor. Sonra da 'Tarım yapmam için su ve elektriğe ihtiyacım var.' denilerek yerel yönetimlerden destek isteniyor. Yerel yönetimler de haklı olarak bu hizmeti yapıyor. Ancak daha sonra kendi aralarında kooperatif kurmak suretiyle arazi paylaşımı veya satışı yapılıyor. Bu araziler üzerinde prefabrik ve kalıcı konutlar yapılıyor." dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süreciyle yeşil alan ve bahçelere ihtiyacın arttığını, sahil bölgelerinde "süper yazlıkların" kurulmaya başlandığını belirten Kılıç, tarım alanlarının hoyratça suistimal edilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.
Bu süreçte bazı insanların dağ tepe dolaşıp, yeşil alan bulup, oraya baraka yapmanın peşine düştüğüne işaret eden Kılıç, hızlı davranılıp önlem alınmaması durumunda tarımsal alanların korunmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.
Meclis'e gönderecekleri yasa teklifiyle tarım alanlarının suistimal edilmesini durdurmayı hedeflediklerini anlatan Kılıç, şimdiye kadar şikayete bağlı olarak devletin bu tür uygulamalara müdahale ettiğini, yeni düzenlemeyle artık valiliklerin veya ilgili diğer birimlerin resen devreye gireceğini bildirdi.
"Bozulan tarım arazisinin her metrekaresi için 165 lira idari ceza verilecek"Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:
"Tarım alanının yapılaşmayla bozulduğunun tespiti durumunda yetkililer, bunu yapan vatandaştan araziyi tekrar eski haline getirmesini isteyecek. Bunun için 3 ay süre verilmesi düşünülüyor. Bu sürede tarım arazisi üzerinde kurulan yapının kaldırılmaması ve eski haline getirilmemesi durumunda, valilikler ile il özel idareleri bu yapıları kaldıracak. Masraflar da Tarım ve Orman Bakanlığınca karşılanacak. Ancak daha sonra bu masraflar araziyi o hale getirenlerden alınacak. Ayrıca masraflara ilaveten bozulan tarım arazisinin her metrekaresi için 165 lira idari para cezası verilecek. Bu yapılar ovalardaki tarım arazilerinde yapılmışsa ceza iki katına çıkacak."
Çiftçilere ayrı bir uygulama getireceklerini belirten Kılıç, "Bir çiftçi, tarımsal üretim amaçlı ama izinsiz şekilde böyle bir yapı kurmuşsa kanun çıktıktan sonra 5 yıl boyunca cezanın yarısı uygulanacak. Ancak 2005 yılından önce 1/5000 ve 1/1000'lik imar planlarını görmüş ve arsa vasfı kazanmış arazilerde Tarım ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle izinli kabul edilecek ve bu vatandaşlarımız bir sıkıntı çekmeyecek." diye konuştu.
Sadece Ankara bölgesinde arsa özelliği kazanmamış tarım arazileri üzerinde 20 ile 40 bin arasında yapı olduğunu ifade eden Kılıç, "Kanun teklifinin kabul edilmesiyle arsa özelliği kazanmamış tarım alanı üzerinde kurulan hobi bahçelerindeki yapılar yıkılacak. Bu araziler tarımsal üretim yapılacak hale dönüşecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Bilmemek kimseyi suçtan kurtarmaz"Kılıç, "Düzenlemeyle mağduriyetler oluşacak, bugüne kadar yapılıyordu, neden yolda karar değiştirdiniz?" şeklinde soru ve eleştirilerin de gelebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu arazileri alanların ne aldığını bilmek gibi bir sorumluluğu var. Yasalarda tarlaya konut yapılamayacağı açıkça belirtiliyor. Bilmemek kimseyi suçtan kurtarmaz. 'Tarım alanı yapacağım.' diye yerel yönetimden su ve elektrik hizmeti alıyorsunuz, sonra tarım arazisine 30-40 konut yapıyorsunuz. Bu araziler resmiyette 'Tarımsal Üretim Kooperatifleri' olarak görünüyor. Devlete 'Tarım üretmek için kooperatif kuruyorum.' diyorsun, sonra başka şeyler yapıyorsun. Burada devletin verdiği bir sözden dönmesi söz konusu değil. Verilen bir hakkın başka bir türlü kullanılması söz konusu. Yani yasaları suistimal var. Burada 'Devlet buna niye zamanında karşı çıkmamış?' diye itiraz edilebilir ama artık buna 'dur' demek gerekiyor. 'Zamanında böyle hatalar yapılmış, böyle gitsin.' deme şansımız yok. Açıkça yasa dışı bir durum söz konusu. Burada arsa vasfı kazanarak imar planına geçmiş arazilerde sorun yok. Tarım alanları için bu önlemler alınacak. Bir istismar söz konusu ve bu istismarı önlemek zorundayız. Tarım alanlarına gecekondu gibi evler yapılıyor. Bu yapılar, kanuna uygun olarak yapılmamış."
Modern dünyada metropol tarımın gelişmeye başladığını vurgulayan Kılıç, bu tarımsal faaliyetin lojistik ve depolama masraflarını azalttığını, bu süreç içinde ortaya çıkabilecek tarım ürünlerindeki zaiyatı en aza indirdiğini söyledi.
Metropol kenarlarındaki bu tarım alanlarının korunması gerektiğine işaret eden Kılıç, "Şimdi bir adım atamazsak ileriki süreçte bu arazileri hızlı şekilde kaybetmiş olacağız. Bu güzelim toprakları bozmaya hakkımız yok. Tarım arazisi dışındaki alanlar vatandaşlar için hobi bahçesi olarak açılabilir. Vatandaşlarımız gidip oraları yeşillendirip güzelleştirebilir. Yerel yönetimler de oralara gereken altyapı hizmetini götürerek katkı sunabilir." ifadelerini kullandı.