Tarım arazilerinin satışında vergi ve harç kaldırıldı!
Tarım arazilerinin satışı ve intikal işlemlerinde; vefat tarihinden itibaren 1 yıl içinde intikal işlemlerini gerçekleştiren tüm mirasçılardan vergi ve harç alınmayacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarım arazilerinin satışı ve intikal işlemlerinde vergi ve harç muafiyeti yapıldığında, ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde intikal işlemlerini tamamlayan tüm mirasçılardan vergi ve harç alınmayacağını açıkladı.
Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber Yıldırım'ın haberine göre; Tarım Reformu Genel Müdürlüğü "Tarım Arazilerinin Satış ve İntikal İşlemlerinde Vergi Muafiyeti" ve "Hisseli Tarım Arazilerinin Satış İşlemlerinde Vergi, Harç ve Döner Sermaye Ücretleri Alınmayacak" başlığı ile iki ayrı açıklama yaptı.
İlk duyuruda "Tarım Arazilerinin İntikallerinde Vergi Yok" ana başlığı ile "İntikalini bir yıl içinde yap, karlı çık" ifadeleri kullanılıyor.
Duyuruda, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda değişiklik yapan 7255 sayılı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun'un 04.11.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe alındığı anımsatılarak şu ifadelere yer veriliyor:
"7255 Sayılı Kanunun 19. Maddesi ile 5403 Sayılı Kanunun 8/I maddesinde değişiklik yapılarak tarım arazilerinin miras yolu ile intikal işlemlerine vergi ve harç muafiyeti getirilmiştir. 5403 sayılı kanunun 8/I maddesinde yer alan intikal işlemlerindeki vergi muafiyetinden yalnızca yeter gelirli büyüklüğe haiz olan kişilerin mirasçıları faydalanabilmekte idi. Yapılan yeni düzenleme ile vefat tarihinden itibaren bir yıl içinde 5403 sayılı Kanunun 8/C hükümlerine göre intikal işlemlerini yaptıran tüm mirasçılar vergi ve harç muafiyetinden faydalanabilecektir."
İkinci açıklamada ise "Hisseli Tarım Arazilerini Masrafsız Birleştiriyoruz" başlığı ile "Tarım arazilerinde hisselerin diğer hissedarlara satışı halinde vergi, harç ve döner sermaye ücretleri alınmayacak" ifadeleri kullanılıyor. Duyuruda bu muafiyetin sulu ve kuru tarım arazilerinde 20 dekardan küçük, dikili tarım arazilerinde 5 dekardan küçük ve örtü altı tarım arazilerinde 3 dekardan küçük hisseler için geçerli olduğu belirtiliyor.
Bu duyuruda da yasada yapılan değişikliğe değinildikten sonra şu bilgiler paylaşılıyor:
"Ülkemizde tarım arazilerindeki en büyük sorunlardan biri de hisselilik sorunudur. Tarım arazilerinde metrekare ve santimetrekare büyüklüklerinde binlerce hisse bulunmaktadır. Malikler bu hisselerini satmak istemelerine karşın vergi ve döner sermaye ücretlerinin arazi bedelinden fazla olması nedeni ile bu hisseler satılamamaktadır. 5403 sayılı Kanunda yapılan yeni düzenleme ile, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki (mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarımı yapılan arazilerde 3 dekar) hisselerin hissedarlara satışı halinde; vergi, harç ve döner sermaye ücretleri alınmayacaktır. Yapılan bu düzenleme ile hisseliliğin azaltılması ve hissedarların kendi aralarında anlaşmaları teşvik edilmiştir. Bu muafiyetden faydalanabilmek için, satılan hissenin arazi sınıfına göre asgari büyüklük değerlerinin altında olması ve hissenin tamamının aynı anda bir veya birden fazla hissedara satışının yapılması gerekmektedir."
Tarım arazilerinin çok parçalı olması yıllardır tartışmaların odağında yer alıyor. Arazi büyüklüğünün ekonomik olmaktan çıktığı belirtiliyor. Bu iki düzenleme ile arazilerin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçilecek. Şehirde yaşayan ve elinde küçük parsel tarım arazisi olanlar hisselerini daha kolay şekilde devredebilecek. Kırsalda yaşayan mirasçılar küçük de olsa elindeki parseli devretmek istemeyebilir. Belki bunun teşvik edilmesi mümkün olabilir. Bu işin olumlu tarafı gibi görünüyor.
Bir başka açıdan bakıldığında son yıllarda şirketlerin tarımdaki etkinliği yükseliyor. Birçok şirket veya tarım dışından yatırımcılar, girişimciler tarım arazisi satın alıyor. Bu düzenleme ile onlara büyük kolaylık gelecek. Tarım topraklarını çiftçinin elinden çıkmasını teşvik edecektir. Zor durumda olan çiftçileri ellerindeki hisseleri satmaya zorlayacak. Küçük çiftçiliğin tasfiyesine hız kazandıracak.