"Türkiye inşaat çöplüğüne dönecek"

Fahiş fiyat artışları altında ezilen kamu müteahhitleri seslerini duyurabilmek için Kamu Müteahhitleri Platformu'nu kurdu. Maliyetlerinin yüzde 200-300 arttığını belirten firmalar tasfiye çıkmazsa kamu müteahhitlerinin değil Türkiye'nin batacağını söyledi

Artan inşaat maliyetleri karşısında çaresiz kalan on binlerce kamu müteahhidinin iflasın eşiğine geldiği belirtiliyor. Bazı firmaların teminat mektuplarını yakma noktasına geldiğini vurgulayan sektör temsilcileri, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde binlerce firmanın iflasa sürükleneceği, projelerinin riske gireceği sonuç olarak hem sektörün hem de kamunun ciddi kayıplarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunuyor.

"Türkiye inşaat çöplüğüne dönecek"

Seslerini duyurmak için Kamu Müteahhitleri Platformu adı altında toplanan yaklaşık 2 bin firma, hükümetten bir an önce dinamik fiyat farkı ödemesi, süre uzatımı, koşulsuz ve cezasız tasfiye hakkı istiyor. Konu ile ilgili DÜNYA’ya konuşan, Kamu Müteahhitleri Platformu Üyesi ve Özen İnşaat Kurucusu Emin Özen, ocak ayında yapılan ek fiyat kararnamesinin de sorunu çözmeye yetmediğini, firmaların iş yapamaz hale geldiğini ifade ederek yaklaşan riske dikkat çekti. “İnşaat maliyetleri yüzde 200- 300 oranında artarken firmaların bu şekilde işlerine devam etmeleri mümkün değil. Sözleşmelerinde fiyat farkı şartı olmayan firmaların iflası kaçınılmaz görünüyor. Bu durum sadece firmaları değil Türkiye’yi de iflasa götürür” diyen Emin Özen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de istihdamın yüzde 6-7’si inşaat sektöründen geliyor. Lokomotif sektör olarak inşaat yan sektörleri de ayakta tutuyor. Kamu projelerini alan firmalar olarak iş bitimine kadar dinamik fiyat farkı, süre uzatımı ve tasfiye hakkı istiyoruz. Bu gerçekleşmezse Türkiye bir inşaat çöplüğüne dönecek. Kamu projeleri yarım kalacak. Bu aynı zamanda sosyal ve siyasal sorunlara da neden olacak. Üç aydan bu yana 2 bine yakın firmanın bir araya geldiği bu platformda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz”

"Müteahhitler yeni işlere başlayamıyor"

Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Kanevetçi de meslektaşlarının öngörülemeyen, yüksek ve kontrolsüz fiyat artışlarından dolayı işe başlayamadığın, devam etmekte olan işlerini de bitirmekte zorlandığını kaydetti. Kanevetçi, “Temel inşaat malzemesi olan başta beton, demir, çimento, pvc, cam, seramik ve diğer tüm kalemlerde çok fazla fiyat artışı var. Özellikle bazı kalemlerde meydana gelen artışlar dövizin, akaryakıtın, doğal gazın, elektriğin çok çok üzerinde. Yapsat yapan meslektaşlarımız, inşaatı devam eden bir binada 1 TL’ye sattığı daireyi 2 TL’ye mal edemiyor. Bina bitinceye kadar oluşan zarar ortada. Pek çok meslektaşımız ellerindeki işleri teslim etmek için çaba gösteriyor. Yeni projelerde ise fiyat bile veremiyor zira maliyetini hesaplayamıyor. Bir başka önemli sorunumuz müteahhitler vadeli mal alamıyor. Hatta parasını peşin vermek istesen dahi önceden bağlantı yapamıyorsun. Hal böyle olunca meslektaşlarımız ticaretlerini sürdürmekte zorlanıyorlar” diye konuştu.

"Bıçak kemiğe dayandı"

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ise arka arkaya yapılan zamlara inşaat müteahhitlerinin dayanacak gücünün kalmadığını vurguladı. “Bıçak kemiğe dayandı” diyen Güçyetmez, şunları kaydetti: “Müteahhitlerin ve sektörün zora girmesinin başta işsizlik olmak üzere ülkemize ve dolayısı ile ilimize çok yönlü sosyal ve ekonomik kötü sonuçları olacaktır. İnşaat sektörünün nasıl düzlüğe çıkarılacağı yönünde ciddi kararlar alınmalı ve inşaat sektörü acilen desteklenmelidir. Girdi maliyetlerine yapılan zamların durdurulması için acilen yetkililer harekete geçmeli, ayrıcı da girdi maliyetlerini azaltıcı önlem paketleri devreye sokulmalıdır. Ayrıca kamu müteahhitliği yapan meslektaşlarımıza işi tasfiye etme hakkı da tanınmalıdır.”

"Fiyat farkı kararnamesi yaralara ilaç olamadı"

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, sektörün en büyük sıkıntısı olan bu öngörülemez düzeydeki maliyet artışlarının telafisi için TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe giren fiyat farkı kararnamesinin yaralara ilaç olmadığını belirtti. Yıldırım, konuyla ilgili şunları söyledi: “Düzenleme, inşaat sektörü ile onun doğrudan ve dolaylı etkisi altındaki çok sayıdaki alt sektörün sorunlarına çare olmaktan uzak kalmış ve sektörün en önemli beklentisi olan tasfiye hakkına da yer verilmemiştir. Dolayısıyla kamu müteahhitlerinin birçoğu ne yazık ki ifl asın eşiğine gelmiş durumda. Eğer bu yaralar sarılmaz, sektörün yaşadığı sorunlara tatmin edici ve kalıcı çözümler getirilmezse ekonomimizde çok daha derin yaralar açılması işten bile değil. Taleplerimiz binlerce kişinin ekmek kapısının kapanmasını önlemek için. Türkiye’deki 80 bine yakın müteahhittin ticari faaliyetlerinin durması demek bir milyona yakın işçinin doğrudan işsiz kalması anlamına geliyor ki bunun ekonomik ve toplumsal sonuçları da ağır olacaktır. Kamuya iş yapan müteahhitler için en ivedi alınacak tedbirler; ek fiyat farkının devam eden işler için iş bitim süresine kadar ödenmesi ile birlikte başlamamış veya yüzde 50’den az ilerlemiş işler için tasfiye hakkı getirilmesidir.”

"Tılsım bozuldu, inşaat işi ateşten gömlek"

Maliyet artışlarının inşaat sektöründeki firmaları ciddi bir çıkmaza soktuğunu kaydeden Afyonkarahisar Sanayici ve İş Adamları Derneği (AFSİAD) Başkanı Kadir Sayın, “Özellikle devletten kamu ihalesi alan alt-üst yapı ve bina inşaatı yapan müteahhit şirketler para kazanmayı bırakın sürekli zarar ediyor ve taahhütlerini tamamlamakta sıkıntı yaşıyor. Öz sermayelerini kullanarak taahhütlerini yerine getirmeye çalışıyor ancak bu kısa vade için bile sürdürülebilir değil. Bu şirketler için ağır bir darbe demektir. İnşaat sektörünün tılsımı bozuldu” dedi. Kamu müteahhitlerinin taahhütleri için devletten acil olarak aradaki güncel fiyatlara göre fiyat farkının karşılanması ya da fesih kararnamesi hakkı verilmesini beklediklerini kaydeden Sayın, şöyle konuştu: “Bu konuda bir önlem alınmazsa kamu yatırımları kilitlenebilir hatta durabilir ve firmalar ifl aslarla karşılaşabilir. Sektördeki bazı firmalar teminat mektuplarını yakacak noktaya kadar geldi. Teminat mektuplarının yakılması şirketlerin geleceğini yok etmesi demek. Bir daha hiçbir kamu ihalesine giremezler. Zararlarını karşılayamaz. İnşaatçıların için bu durum ateşten gömlek demek. Maliyet artışları nedeniyle oluşan güncel fiyat farkının giderilmesi, fesih hakkı tanınarak yeniden ihale sürecinin başlatılması gerekiyor. Firmalara kararnamelerle fesih hakkı tanınması ve fiyat farkının giderilmesi inşaat sektörünün geleceği açısından önem taşıyor. Sektörümüz ülke ekonomisi için uzun yıllardır kaldıraç görevi yapıyor. Yanında birçok sektörü etkileyeceği gibi şirketlerin bu süreçte zarar görmesi, işsizliği de tetikleyecektir.”

"KAMU İNŞAATLARI YARIM KALACAK"

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser, “Belirlenecek fiyat farkının inşaat malzemelerinde yaşanan enfl asyon oranına paralel artmaması, birçok inşaat firmasının batmasına ve kamu inşaat işlerinin yarım kalmasına sebep olacak” dedi. Sürer şöyle devam etti: “Yeniden ihaleye verilmesi, aynı işin güncel maliyetlerle 2-3 katına çıkmasına ve kamunun daha büyük zarar etmesine sebep olacaktır. 31 Aralık 2021 tarihi ve öncesinde işi yüklenen müteahhitlere 1 Ocak 2022 tarihinden işin bitimine kadarki süreci kapsayacak şekilde, enfl asyon oranına paralel olacak şekilde fiyat farkı ödemesinin yapılması, fiziki gerçekleşmesi yüzde 50’nin altında kalıp gerek finansal, gerekse de teknik açıdan devam ettirilmesi mümkün olmayan kamuya ait işler için koşulsuz ve cezasız ‘Tasfiye Hakkı’, işlerini devam ettirmek isteyen üstlenici firmalarına da süre uzatma hakkı tanınmasını talep ediyoruz.”

"FİYAT FARKI VE TASFİYE HAKKI TANINMALI"

Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, tüm dünyada emtia fiyatlarının katlanmasıyla birlikte kamuya iş yapan müteahhitlerin zor durumda olduğunu belirterek, bu firmalara fiyat farkı verilmesi ve cezasız tasfiye hakkı tanınması gerektiğini söyledi. Güler, “Emtia fiyatlarının hızla artması kamuya iş yapan müteahhitleri mağdur etti. İnşaat sektörü için hayati önem taşıyan tüm malzemelerin fiyatları küresel piyasalarda alt üst oldu. Demirden çimentoya kadar birçok üründe fiyatlar üçe ve hatta dörde katlandı. Bu durum hem malzeme tedarik etmede hem de maliyet hesabında büyük sorun yaşatıyor” dedi. Kamu ile iş yapan müteahhitlerin yaşadıkları bu sorunun çözümü için yüklenici firmalara fiyat farkı verilmesi gerektiğini belirten Güler, ayrıca bu firmalara cezasız tasfiye hakkı tanınması gerektiğini kaydetti. İnşaat sektörünün maliyetlerini etkileyen emtia fiyatlarındaki artışın öngörülemez olduğunu aktaran Güler, “Kamu ile iş yapan inşaat sektöründeki firmaların bu emtia fiyatlarıyla ayakta kalması ve faaliyetlerine devam etmesi mümkün değil. Kamuyla iş yapan tüm firmaların fiyat farkı ve tasfiye hakkı beklentisi var. Devletin gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bugüne kadar iyi niyetle sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmiş ancak küresel çaptaki fiyat artışlarından olumsuz etkilenerek taahhütlerini yerine getirmekte zorlanan firmalara da ek süre tanınması gerekiyor. Sektörde yaşanan mağduriyetin çözülmesi ile muhtemel ifl asların önüne geçilebilir” ifadelerini kullandı.