Yüksek konut fiyatları sonrası gecekondu tehdidi!

Son zamanlarda ev fiyatlarında meydana gelen artış dar gelirli vatandaşları gecekondu inşa etmeye yöneltti.

Son dönemde arsa maliyetlerinin yükselmesi inşaat malzemesi fiyatlarının artması ve bankaların sunduğu konut kredi oranları, inşaat fiyatlarını yükseltti.  Milliyet'ten Serhat Tezcan'ın haberine göre; konuta erişimin zor hale gelmesi kentsel dönüşüm hedefleyen Bursa’da gecekondulaşma tehdidini gündeme getirdi.

Kentte 500 bin liraya barınabilecek ev bulamayanların bir şekilde gecekonduyu tercih ettiğini  söyleyen BEMO Başkanı Erdal Çelebi, “Bu tehlikeyi birlikte görüp, kontrol etmemiz lazım. Vatandaşa yaşanabilir alanların düşük maliyetlerle teslim edilmesi gerekiyor” dedi. Bursa Emlak Müşavirleri Odası (BEMO) Başkanı Erdal Çelebi, Ramada by Wyndham Otel’de ev fiyatlarının artışı ve ek olarak gayrimenkul sektöründeki yükseliş ile beraber basın toplantısı gerçekleştirdi. Konuşmasında 2019 senesinden bu yana yaşanan tabloyu ortaya koyan Çelebi, Bursa’da elde ettikleri fiyat analizlerini de aktardı.

Karşılaştırmalı örnekler 

Yıldırım Millet Mahallesi’nde 2019 senesinde 5 kat imarlı, sosyal donatılı, site olarak yapılaşmaya uygun olan arsa metrekare birim fiyatlarının bin 500 liradan, 2020 yılında 2 bin 800 liraya ulaştığını dile getiren Çelebi, bu sene Eylül ayı itibariyle aynı bölgedeki fiyatların 4 bin 500 ile 5 bin lira arasında değiştiğini kaydetti.

 

Osmangazi Yunuseli’de aynı emsaldeki arsaların 2019’da 2 bin 200 ile 2 bin 300 lira arasında değiştiğini dile getiren Çelebi, 2020’de 3 bin 800 ile 4 bin, şimdi ise kısıtlı arsaların talep karşılığında fiyat bulduğunun altını çizdi. Alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen rakamlarla ticaretin gerçekleştiğini ifade eden Çelebi, rakamların 5 bin liranın üzerine çıktığını belirtti. 

Fiyatlar tavan yaptı 

Nilüfer Özlüce’de arsa fiyatlarının 2019’da 2 bin 500 ile 3 bin lira arasında satıldığını söyleyen Çelebi, 2020’de 4 bin 200 ile 4 bin 500 arasında değiştiğini belirterek, bugün bu oranların 8 bin liraya kadar yükseldiğini dile getirdi.

Özlüce’de 2019 senesinde 500 bin liraya konut bulma imkanı olduğunu anımsatan Çelebi, “Fiyatların, 2020’de 700 bin ile 800 bin liraya, 2021 yılında 1 milyon 300 bin liraya kadar çıktığını görüyoruz. Yıldırım’da 350 bin lira ortalama ile satılan konutların şu anda 750 bin liraya kadar yükseldiğini, 2020’de 475 bin ile 500 bin liraya çıktığını, bugün itibariyle 700 bin lira seviyesine oturduğunu görüyoruz. Osmangazi’de 3+1 büyüklüğündeki konutun 2019 yılında 350 bin liradan satılırken, 2020’de 550 bin ile 600 bin liraya, şu anda da 800 bin liraya kadar çıktığını görüyoruz” dedi.

Kiralar da yükseldi

Konut yatırımı yapanların durumuna da vurgu yapan Çelebi, amortisman oranının konutta 250 ay, ticari yapılarda 180 ay olduğunu söyleyerek kiralamanın fiyatlardaki artışa paralel olarak yükseldiğinin altını çizdi. Sektörde en büyük problemin asgari ücretli bir kişinin barınabileceği eve erişimin vurgulayan Çelebi, “Bugün Bursa’da istisnalar dışında bin liranın altında oturulabilir denilen bir konutu bulmak mümkün değil. Bin liranın üzerinde bitişik nizam denilen eski yapılarda dahi kiralar, bin 500 ile 2 bin liraya çıktığı önümüze gelmektedir” şeklinde konuştu.

Şehirde 500 bin liraya barınabilecek ev bulamayanların bir şekilde gecekonduyu tercih edeceğini söyleyen Çelebi, “Bu tehlikeyi birlikte görüp, kontrol etmemiz lazım. Vatandaşa yaşanabilir alanların düşük maliyetlerle teslim edilmesi gerekiyor. Geçmişte şehrimizin birçok alanını gecekondu ile süsleyen zihniyetin eseriyiz. Gecekondulaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu gerek Gebze depreminde, gerek diğer illerimizde örnekler ile gördük. Kent yeni dizayn olmazsa, kentsel dönüşüm vurgusunu hak ettiği şekilde tutmazsak, depremden sonra konuşuyor olacağız” dedi.

 

Doğru planlama gerekiyor 

TOKİ’nin Bursa’da orta ve alt gelir seviyesindekilere uygun konut inşa ettiğini anımsatan Çelebi, “Üretilmese şu anki rakamların çok üzerinde rakamlar konuşuyor olacaktık. Büyük kira bedellerini görüyor olacaktık. Sosyal devlet ve sosyal belediyecilik anlamında vatandaşın ihtiyacını sağlayacak gerekirse doğru planlamalarla yeni konutlar da üretmek adına belediye ve TOKİ’ye daha güçlü görev düşüyor. Rekabeti ancak serbest piyasada devletin ürettikleri ile vatandaşın ürettiği arasındaki rakamlarla bulabiliriz. Belki o zaman dengede götürebiliriz. Doğru planlama ile doğru konutları ihtiyaç sahiplerine yönelik konut üretmezsek, bu rakamların bugünkü seviyenin çok üzerine çıkacağının altını çizmek istiyorum” dedi.

 

Sorumluluğun yalnızca devlette, belediyede veya üretici tarafında bulunmadığını söyleyen Çelebi, “Sorumluluk herkeste var. Arsa sahiplerinin ağzının suyu akıyor. Fiyatlar yükseldikçe hoşuna gidiyor. Buradaki rant kapılarının denetlenmesi gerekiyor. Yeni planlı alanların şehrimize kazandırılmasını, bununla beraber tapudaki rayiç bedellerin dengeli şekilde devlet tarafına vergi olarak aktarılmasını, doğru satış rakamlarıyla alıcı ve satıcı arasındaki rayiç bedellerinin belirlenmesi; hem ülke ekonomisine, hem sektöre, hem de yatırımcı tarafına çeki düzen vereceğinin altını çizmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Çare kentsel dönüşüm 

Kentsel dönüşümde herkesin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Çelebi, “Hak sahibi oturduğu evin sağlıklı eve dönmesi için fedakarlık yapması gerekiyorsa, dikkate almalı. Devlet kentsel dönüşümde ciddi destekler verdi. Bunu biraz daha artırır ise belediyelerde sağlıklı yaşam projelerinin ne denli önemli olduğunu halka anlatabilirse, rantsal dönüşüm değil de gerçekten kentsel dönüşüm modelini hep beraber benimsersek, bu şehrin belki de birçok sıkıntısından kurtulmuş olacağız. Kentsel dönüşümü altyapısıyla, yoluyla, okuluyla, otoparkı ile sosyal donatısı yüksek bir cepheden bakıp, dönüşüm yaparsak, eski Bursa olma yolunda olur” şeklinde konuştu.

Üniversite öğrencilerinin 2019’da 800 ile bin lira arasında olduğunu hatırlatan Çelebi, değerlenen gayrimenkul fiyatı ve yatırımcısının yaklaşımıyla şimdi ortalama fiyatların bin 500 lira ve üstünde seyrettiğine dikkat çekti. Kentte konut fazlası bulunmadığının altını çizen Çelebi, “Kiralıkta da kısmen konut sıkıntısı çekmiyoruz. Öğrencilerin yoğun baskısını Ekim ayında hissedeceğimiz için gelecek öğrencilerimizi hep birlikte sıkıntıya düşürmeyecek alanlarda barındırmayı ümit ediyoruz. Bununla birlikte mülk sahiplerine ve sektör paydaşlarımızdan bir isteğimiz var. Lütfen kimse öğrenciye, ‘Kiralık daire yoktur’ demesin. Çünkü geleceğimiz gençlerimiz ve herkesin sahip çıkması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Öğrencilerimize kendi çocukları, kardeşleri gibi sahip çıkmalarını ve bu bağlamda hepsine elinden geldiğince fedakarlık yapmalarının çok önemli olduğunu söylemek istiyorum” dedi.