Dünya Gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar, bugünkü köşesinde '250 bin dolara ev alan yabancı, kur darbesiyle ‘vatandaşlık’tan oldu' konulu yazısını kaleme aldı...
Şanlıurfa’daki “Bucak Aşireti”nden Osman Bucak’ın 8 çocuğunun en küçüğü olan 1990 doğumlu Hakan Bucak, üniversite eğitimi için Bilkent Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciliği Bölümü’nden yola çıktı.
Helsinki Haaga Helia Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği ve Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ekonomi bölümlerinden mezun oldu.
Girdiği ortamlarda kendisini anlatması gerektiğinde şu giriş cümlesini benimsedi:
- Feodal bir coğrafyada (Siverek-Şanlıurfa) yaşayan Zaza bir aşiret üyesi olarak dünyaya geldim.
Aşiretle ilgili şu bilginin altını özellikle çizmeye özen gösterdi:
- “Şeyh Said ayaklanması”nı Mustafa Kemal Atatürk’e önceden haber veren, ayaklanmanın bastırılmasına 500 atlı üyesiyle destek olan bir ailenin üyesiyim.
PKK’nın aşiret mensuplarına saldırısıyla ilgili şu bilgiler notları arasında altı kalın çizgiyle çizilmiş şekilde yer aldı:
- PKK saldırılarında ilk şehitleri veren aileyiz. Devlet, aşiretimizi PKK’yla mücadele sürecine dahil etti. Şanlıurfa’daki PKK yapılanması çökertildi.
Ailesini şöyle tanımladı:
- Toprağının değerini bilen, yatırım yapan, gerektiğinde terör örgütüyle çatışan, devletini savunan bir ailenin mensubuyum.
Aşiretle ilgili anlatımlarında şu noktanın altını da çizdi:
- Kalabalık ailelerde ne yazık ki okuyan, vizyon sahibi, ülkesine ve toprağına değer katan insanlar konuşulmaz. İsim kullanıp mafya ilişkilerine girenler hakkında konuşulur.
Hakan Bucak, çalışma hayatına 2009’da Erasmus Değişim Programı’yla gittiği Helsinki’de (Finlandiya) bir otelde çalışarak girdi. 2010-2012 döneminde Türkiye’de farklı otellerde staj yaparak ve aile şirketinde çalışarak deneyim kazandı.
2012’de New York’a gitti, bir danışmanlık şirketinde staj yaptı. Türkiye’ye döndüğünde Şanlıurfa’da aile şirketlerinde görev aldı. Ailesine ait o dönemde Şanlıurfa’nın ilk 5 yıldızlı oteli Dedeman’ın ve Fırat Hazır Beton’un yönetiminde bulundu.
O dönemde ayrıca ailesinin Dohuk’taki (Kuzey Irak) taş ocağı yatırımını yönetti. DEAŞ’ın terör eylemlerinin büyümeye başladığı günlere tanıklık etti. Çok geçmeden Şanlıurfa’ya dönüp, yeniden N ew York’a gitti. New York’ta bu kez garsonluk, kuru temizleme, mermer-seramik satış elemanı gibi işlerde çalıştı.
Bir arkadaşının teklifiyle Los Angeles’a taşındı, gayrimenkul sektörü deneyimini orada kazandı. Bugün sahibi olduğu “Mars Investment”ı kurmasını Los Angeles’taki deneyimi tetikledi.
Hakan Bucak’la önceki gün “Mars Investment”ı konuşmak üzere buluştuğumuzda sohbet sırasında telefonu çaldı. Kısa görüşmesini bitirince şu bilgiyi paylaştı:
- 18 yabancıya 250’şer bin dolara ev sattık. Biliyorsunuz 250 bin dolar ve üstü fiyatla ev sahibi olmak, yabancılara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kapısını açıyor. Ancak, kur yükselince evlerin değeri bir haftada 247 bin dolara indi.
Fiyatın dolar bazında düşmesinin yabancıya gayrimenkul satışında ne anlama geldiğini yaşadığı örnekle anlattı:
- Söz konusu 18 alıcının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı işlemi 3 bin dolarlık eksilme nedeniyle yapılamıyor.
Benzeri bir örneği eylül ayına dönerek aktardı:
- 19 Eylül’de 257 bin dolara ev satış işlemi başlatmışım, bugün aynı evin fiyatı 239 bin dolara inmiş durumda.
Çözüm yolunu nasıl bulduklarını merak ettim, yanıtladı:
- Yabancı alıcıya “mobilya paketi” gibi tekliflerle gidiyoruz. Döviz bazında yeniden “vatandaşlık sınırı”na dönmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Döviz kurlarında yaşanan aşırı oynaklığın ülkemize döviz girişini sağlayan alanlardan biri üzerindeki etkisini sergilemesi açısından bu örneği paylaşmak istedim...
Aslında konutun değerinin döviz bazında düşmesi, ucuzlaması yabancı açısından avantaj sağlıyor.
Ancak, konut alımını tam “vatandaşlık sınırı”nda tutanlar için “engel”e dönüşüyor.
9 ayda 347 milyon liralık konut sattım
Mars Investment Genel Müdürü Hakan Bucak, bu yılın ilk 9 ayında satışına aracılık ettiği gayrimenkullerle ilgili şu bilgiyi paylaştı:
- Ülkemizin önde gelen markalı proje yapan şirketlerin konutlarını yabancılara pazarlıyorum. Bu yılın ilk 9 ayında 3 farklı projeden toplam 347 milyon liralık satışa aracılık ettik.
Yabancılara konut satışının turizm açısından önemine işaret etti:
- Konut alan yabancı, yılın 60-70 gününü ülkemizde geçiriyor. Dolayısıyla ülkemize daha fazla döviz bırakıyor.
Bu gemide 1 milyar dolarlık yük var
Trakya Kalkınma Ajansı’nın ev sahipliğinde "Trakya'da Tohumculuk ve Tohumculuğun Geleceği Çalıştayı" için Tekirdağ’a gittiğimizde Rüştü Bozkurt ve Şeref Oğuz’la birlikte Asyaport’a uğradık.
Asyaport turunda Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü ve Trakya Tohum A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Mümin Şahin ile Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin bize eşlik etti.
Asyaport Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer, limandaki dev gemiyi işaret etti:
- MSC Grubu'nun CEO'su olan damadım Diego Aponte 4-5 gündür burada.
O geminin yükünün toplam değerinin 1 milyar dolar olduğunu söyledi.
MSC Mirjam adlı geminin büyüklüğü ile ilgili verileri paylaştı:
- Boyu 400, eni 60 metre. Yük kapasitesi 19 bin 760 TEU. Gemi, 200 bin DWT'luk...
Geminin önünde fotoğraf çektirirken Rüştü Bozkurt şu yorumu yaptı:
- Bu gemi yılda 500 sefer yapsa, 500 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalarız.
YORUMLAR