Fahiş fiyat uygulamalarının önüne geçmek için gündeme gelen uygulamalara rağmen konutlar için fiyat belirlenirken yapılan kişisel hatalar devam ediyor.

Kişiler ya da şirketler, konutunu değerinde satmak ve daha fazla kâr etmek için fiyatı artırmakta sakınca görmüyor. Onlar fiyat artırdıkça piyasa da yükseliyor.

RAKAMLAR GERÇEKLE ÖRTÜŞMÜYOR

Bu tür yaklaşım domino etkisi yaratarak fiyatların değerinin üzerinde artmasına ve gerçekle örtüşmeyen rakamların ortaya çıkmasına neden oluyor.

UYGULAMAYA ÖRNEK

Mesela Beşiktaş'ta 3+1 dairenin fiyatı 12 milyon lira olsun. Yanındaki 3+1 daire sahibi de "Ben onu geçebilirim" diye 14 milyon lira istiyor. Bu kez diğer daire "14'ü veren 16'yı da verir" düşüncesi ile dairenin fiyatını 16 milyon liraya çıkartıyor. Böylelikle hiçbir maliyet hesabı ve bölge değerlendirmesine dayanmayan sadece daha fazla kazanç elde etmek için yapılan bu fahiş artışının sonucu vatandaşın ev sahibi olma hayali uçup gidiyor.

Bu bakış açısı toplumsal bir değişimin de izdüşümü.

SIFIRDA DA İKİNCİ ELDE DE AYNI

Abartılan rakamlar, konutta fiyat bilmecesine yol açıyor. Hatalı fiyat hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur ediyor. Belirlenen o fahiş fiyatlar ise sadece sıfır konuta değil, ikinci ele de yansıyor.

GÖRDÜKLERİ FİYATI GEÇMEK ÇABASI

Uzmanlara göre, manipüle edici fiyatlar çıkarabiliyorlar. İnsanlar aslında istedikleri fiyattan ziyade, gördükleri fiyatı gerçek fiyat olarak kabul edip, o fiyata yaklaştırmaya ya da o fiyata geçmeye yönelik fiyat belirlemesi yapıyorlar. Böyle olunca da diğer satıcı da fiyatı yükseltiyor.

KONUTA ERİŞİME ENGEL

Uzmanlara göre gayrimenkul şirketleri sistemsiz bir şekilde fiyat belirliyor. Konuta ulaşamayan vatandaş da bu fiyat politikası karşısında çaresiz kalıyor.

DÜZENLEME YAPILMASI BEKLENİYOR

Gayrimenkul uzmanlarına göre, konutun gerçekçi rakamla satışa sunulması ve alıcının korunması için düzenleme yapılması gerekiyor.