Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara'da gündeme ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.

Tartışmaların odağında olan Kanal İstanbul projesine değinen Kurum, "Dün itibariyle Kanal İstanbul'a ilişkin ÇED sürecini tamamladık ve halkımızın tasarruflarına bırakmak adına 10 gün süreyle ilan ettik. 10 gün içinde ÇED raporuna gelecek olumlu/olumsuz eleştirileri alacağız ve ÇED sürecini tamamlamış olacağız" dedi.

"ÇED raporu hazırlanırken, STK'larla üniversitelerimizle çevremize ve doğaya ilişkin her türlü detay düşünülerek hazırlanmıştır" ifadesini kullanan Kurum, şöyle devam etti:

"Söylendiği gibi sadece bakanlığımız bünyesinde bu süreç yürütülmemiştir. İlgili tüm belediyelerle ortak bir çalışma yürütülmüştür ki, bu süreçte en büyük paydaş İBB ile birlikte yürütülmüştür. 

İBB Başkanı ortak protokolden çekildiğini ifade etmektedir. Kendisinin tek taraflı protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararlarıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Grup Başkanvekilimiz de buradalar. Dolayısıyla Meclis'in karar almadığı bir protokolden vazgeçemezsiniz. Vazgeçerseniz tüm maddi ve hukuki sorumlulukları almış olursunuz. Vatandaşımızın istemediği hiçbir projeyi yapmadık, yapmayacağız. Belediye Başkanlığı vatandaşa hizmet etmekle oluyor. 6 aylık süreçte başkan hangi projeleri üretmiş ona bakmak gerekiyor. 82 milyon vatandaş için proje geliştirdik, geliştirmeye devam edeceğiz."

Bakan Kurum'un açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:

• Tarımdan sanayiye, ulaşımdan yeşil alanlara kadar şehirlerimizin 100 yıllık planlamalarını yapıyor, Türkiye Mekânsal Strateji Planımızı tamamlıyoruz.
• Merkezinde insan olan kentsel dönüşümle; afetlere hazır, kimlikli, kişilikli, engelli dostu marka şehirler inşa ediyoruz.
• Medeniyetimizin mirası, mahalle kültürü ve yatay mimariyi esas alan bir anlayışla, dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için sosyal konutlar üretiyoruz.
• Millet bahçeleri, ekolojik koridorlar ve yeşil alanlarımızı arttırıyor; kişi başına düşen yeşil alan miktarımızı 8’den 15 metrekareye çıkarıyoruz.
• Ülkemizin doğal koruma alanı büyüklüğünü yüzde 9’dan yüzde 17’ye çıkarıyoruz.
• 26 ana 14 alt başlık olmak üzere Akıllı Şehirler Eylem Planı'nı belirledik.
• Bakanlık olarak 81 valiliğimize; akıllı şehirler strateji belgelerini gönderecek, öncelikleri belirleyeceğiz. Ülkemizdeki tüm akıllı şehir uygulamalarının; öncelik sırasına göre yapılmasını sağlayacağız.
• Şehirlerimizin acil ihtiyaçlarını önceleyecek, Şehre Özgü Akıllı Şehir Stratejileri ve Yol Haritalarıyla Ulusal Akıllı Şehirler Ağını oluşturuyoruz.
• Eylem planımıza; tüm bakanlıklarımız, yerel yönetimlerimiz, özel sektörümüz, sivil toplum kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz paydaşlar olarak katılım sağlıyorlar. Bu nedenle çalışmamız, Ulusal bir Strateji ve Eylem Planı’dır.
• Açıklayacağımız eylem planı, ulusal düzeyde hazırlanan Türkiye’nin ilk; dünyanın dördüncü Ulusal Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planıdır. Yaptığımız bu çalışma ülkemizin şehircilik tarihi açısından son derece önemli bir kilometre taşı olacaktır.
• Coğrafi Bilgi Sistemlerini geliştiriyor, şehirlerimizin dijital dönüşümünü tamamlayacak adımları tek tek atıyoruz.
• Sıfır Atık çatısı altında yüzlerce yeni çevre projesini iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yürütüyoruz.
• Enerji verimli, sıfır atık uyumlu ve akıllı teknolojilerle donatılmış binalar inşa ediyoruz.
• 100 bin sosyal konuta  başvuru rakamı 440 bin rakamına ulaşmıştır.
• Akıllı binamızda yaptığımız su verimliliği çalışmamızla; su kullanımında da yüzde 35’lik bir tasarrufu elde ettik.
• Türkiye’nin en akıllı binalarından biri olan bakanlık merkez binamızda enerji tasarrufu noktasında çok önemli rakamlara ulaştık. Biz bugün bakanlık binamızda kullandığımız enerjinin 6’da 1’ini kendimiz üretiyoruz.
• Kuracağımız ileri biyolojik atık su artıma tesislerinde uygulayacağımız akıllı sistemlerle suda geri dönüşüm miktarını arttıracağız. Binalarımıza kuracağımız akıllı sistemlerle gri suların geri kazanımını sağlayacağız.
• Su geri dönüşüm oranlarımızı yüzde 1'den 5'e çıkarma hedefimiz var.
• Su şebekelerinde kayıp kaçak oranları yüzde 50’ye kadar çıkabiliyor. Akıllı sistemlerle; bu oranı yüzde 5’lere düşürebiliriz. Bu faaliyet; özellikle su stresi çeken ülkemizin de öncelikli ihtiyacıdır.
• İstanbul’da atık toplama ve taşıma maliyeti 1 milyar TL’nin üzerinde. Akıllı atık sistemleriyle Yani çöp konteynırlarının doluluk oranlarını, ayrıştırma oranlarını ölçen akıllı sistemlerle, yazılımlarla, sensörlerle bu masrafı çok büyük oranda azaltabiliriz.
• Şehirlerimizin olgunluk seviyelerini ölçecek, il il Yaşanabilir Şehir Endeksi’ni oluşturacağız. Düzenli ölçümlerle şehirlerimizdeki değişimleri izleyeceğiz ve ihtiyaçları güncelleyeceğiz.
• Akıllı Uygulamalarla yakıt tüketiminde yüzde 45, zamanda ise yüzde 30’lara varan tasarruf sağlayacağız. Tıpkı Esenler’de olduğu gibi; tüm Kentsel Dönüşüm Alanlarımızı da akıllı bölgeler olarak değerlendireceğiz.
• TOKİ projelerimizi, akıllı şehir konseptine göre inşa edeceğiz.
• Kanal İstanbul’un iki yakasında kuracağımız şehri; akıllı şehir konseptine göre dizayn edeceğiz. Kanal İstanbul projesiyle İstanbul’a trafik, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla nefes aldıracak örnek iki akıllı şehri milletimize armağan edeceğiz.
• Yerli ve milli akıllı şehir ürün ve hizmetlerini ihraç edeceğiz. Akıllı Şehir Pazarı kuracağız.
• 2023’e kadar akıllı şehir uygulamalarımızı dünya pazarına güçlü bir şekilde sunmamız gerekiyor. Şayet doğru üretim ve yatırım yapabilirsek, ekonomimize yıllık en az 25-30 milyar liralık katkı sağlayabiliriz.
• 15-16 Ocak 2020 tarihleri arasında; Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Türkiye Belediyeler Birliğiyle düzenleyeceğimiz, Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongresi’nde; Türkiye’nin ilk akıllı şehir pazarını başkentimizde kuruyoruz.
• Kuracağımız Akıllı Şehir mekanizmalarıyla hem hizmet bütünlüğü sağlayacağız hem de ortak dil oluşturarak ulusal coğrafi veri standartlarımızı belirleyeceğiz. Türkiye Akıllı Veri Bankası’nı kurarak; ürettiğimiz verileri yatırımcıların erişimine açık hale getireceğiz.
• Şehirlerimizde valilik, belediye, üniversite, STK ve vatandaşlarımızdan oluşan Yerel Akıllı Şehir Yönetişim Mekanizmasını kuracağız.
• Sıfır dijital atık anlayışıyla; Ülkemizin bir teknoloji ve yazılım çöplüğü olmasına da asla izin vermeyeceğiz. Oluşturacağımız Akıllı Şehir Teknoloji Radarı ile; mevcut ve proje aşamasındaki teknolojileri analiz edeceğiz.
• Esenler’de kuracağımız Akıllı Şehir’in yanında; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile beraber İhtisaslaşmış Teknoloji Geliştirme Bölgesi kuruyoruz. Burada Türkiye’nin ihtiyacı olan akıllı şehir teknolojilerini geliştireceğiz.
• Ülkemizde 2023 yılına kadar 7 coğrafi bölgede akıllı şehir teknolojilerini üreten akıllı bölgeler ve AR-GE merkezleri kuracağız.
• Belediyelerimizi ve girişimcilerimizi akıllı şehir dönüşümü noktasında finansal olarak destekleyeceğiz.
• Akıllı Şehirler alanında çalışanların niteliklerini geliştirecek ve bu konuda istihdamı arttıracak çalışmalar yapacağız.
• Veri bilimcisinden yazılım uzmanına, yapay zekâ mühendisinden robotik uygulamalar uzmanına kadar birçok yeni alanda uzman yetiştireceğiz. Gençlerimizin bu alanlara yönelmesi için geçmişten bugüne verdiğimiz burs sayısı ve miktarını artıracağız.
• Akıllı Şehirler alanında çalışanların niteliklerini geliştirecek ve bu konuda istihdamı arttıracak çalışmalar yapacağız.
• Akıllı Şehir alanında çalışan nitelikli insan kaynağı kapasitemizi arttıracağız. Akıllı Şehir Uzmanlığını teşvik edeceğiz.
• Uluslararası finans kaynakları, AB fonları, İlbank ve Emlak Katılım Bankası aracılığıyla şu anda ithal ettiğimiz akıllı şehir uygulamalarının Türkiye’de üretilmesi, yerlileştirilmesi ve sayısının artırılması noktasında girişimcilerimize kaynak kullandıracağız.