Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira uyuşmazlıklarında 1 Eylül 2023'ten itibaren zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması kapsamında bugüne kadar yapılan 273 bin 511 başvurudan 114 bin 346'sının anlaşmayla sonuçlandığını açıkladı.
Bakan Tunç, Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Sempozyumu'ndaki konuşmasında, son 22 yılda Türkiye'de hukuk alanında birçok gelişmenin yaşandığını, mevzuatta iyileştirmelerin yapıldığını belirtti.
Yeni ihtiyaçlar doğrultusunda mevzuatta değişiklikler yapılmaya devam edildiğini anlatan Tunç, bu kapsamda yapılan önemli reformlardan birinin de hukuk sistemine arabuluculuk siteminin getirilmesi olduğunu kaydetti.
Türk medeniyetinin arabuluculuk sistemine yabancı olmadığına, geçmişte ahilik sistemiyle bu yöntemin kullanıldığına işaret eden Tunç, günümüzdeki arabuluculuk sisteminin ise 2013'te ihtiyari arabuluculuğun uygulamaya konmasıyla başladığını belirtti.
İhtiyari arabuluculukta başarı oranının yüzde 90'ı aştığını dile getiren Tunç, bunun ardından da 2018'de dava şartı arabuluculuk sisteminin getirildiği ifade etti.
7. Yargı Paketi ile dava şartı arabuluculuğun kapsamının genişletildiğini aktaran Tunç, "2013 yılından bu yana 6 milyon civarında uyuşmazlık, arabulucuların önüne gitti. Bunun 4 milyondan fazlası anlaşmayla sonuçlandı. Başarı oranı yüzde 65." bilgisini paylaştı.
Kira uyuşmazlıklarında 1 Eylül 2023'ten itibaren arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, "1 Eylül 2023'ten itibaren kira davalarında zorunlu arabuluculuk başladıktan sonra bu uyuşmazlıkların neredeyse yarısı arabulucuya giderek çözüme kavuştu. Kira davalarında 273 bin 511 başvuru olmuş, bunun 114 bin 346'sı anlaşmayla sonuçlanmış. Bunun iki tarafı olduğunu düşünelim, 229 bin vatandaşımız mahkemeye gitmeden kiracı ile kiralayan anlaşarak yoluna devam etmiş." diye konuştu.
Yılmaz Tunç, uyuşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesinin toplumsal barışa hizmet ettiğini de savundu.
Adalet Bakanı Tunç, arabuluculuk sayesinde vatandaşların sorunlarının barışçıl bir şekilde çözüme kavuştuğunu, mahkemelerin iş yüklerinin de böylece azaldığını bildirdi.
Arabuluculuk mevzuatının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Tunç, "Arabuluculuğun daha da geliştirilmesiyle ilgili olarak bizler de hiç durmuyoruz. Mevzuatımızın bu konuda geliştirilmesi lazım. TBMM'de görüşülmekte olan 9. Yargı Paketi'nde de yine arabuluculukla ilgili düzenlemeler var." dedi.
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde arabuluculukla ilgili hedeflerin yer alacağını, temel bir arabuluculuk kanunu konusunda çalışmaların sürdüğünü kaydeden Tunç, "Arabuluculuğun temel bir kanunu olması gerekir. Bu konudaki çalışmalarımızı bilim kurulumuzla beraber sürdürüyoruz. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin hukuk uyuşmazlıklarında etkinliğinin daha da arttırılması, hem de ceza adaleti sistemi bakımından da geliştirmenin gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
'KARŞILIKLI GÜVENİ İNŞA ETMENİN KIYMETLİ YOLU'
Adalet Bakanı Tunç, idarenin taraf olduğu iş hukuku, kira uyuşmazlıkları gibi özel hukuk anlaşmazlıklarında arabuluculuk müessesenin öneminin günden güne arttığını belirtti.
Arabuluculuğu, "idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda çözüme giden yolda barışın ve sağduyunun canlandırdığı güçlü bir nefes" olarak niteleyen Tunç, şöyle devam etti:
"Devletin yönetimi ve idaresi, aslında toplumun nabzının tutulduğu yerdir. Arabuluculuk bu yönüyle, vatandaşla devlet arasındaki mesafeyi kapatan, köprüler kurarak karşılıklı güveni yeniden inşa eden kıymetli bir yoldur.
Arabuluculuk kurumu bir dava dosyasında kaybolmuş insan hayatlarını, katı kuralların arasında sıkışmış talepleri, resmi dille örtülmüş hak arayışlarını alır, bunları şeffaflık, güven ve sağduyuyla yeniden anlamlandırır. İdare, bu müesseseye gönüllü bir yol arkadaşı olarak dahil olduğunda, yalnızca adaletin tecellisi değil, aynı zamanda kamusal vicdanın huzuru da sağlanmış olur. Bu çözüm yolunda idare, bir dost gibi yaklaşmalı, dayatma yerine rızayı seçmelidir.
Çünkü arabuluculuğun özü, zıtlıkların ve kavganın değil, uzlaşının ve ortak insani değerlerin zaferidir. İşte bu yüzden arabuluculuk idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda özellikle bir güç gösterisi değil; aksine, merhamet ve akıl yolculuğudur.
İdarenin taraf olduğu bu uyuşmazlıklarda arabuluculuğun varlığı, insanımızın devlete duyduğu güveni derinleştirmekte, toplumsal barışın alt yapısını sağlamlaştırmaktadır. Dolayısıyla arabuluculuk vatandaşın hem maddi hem de manevi menfaatini korurken, kamuyu da harç, gider avansı, vekalet ücreti gibi maddi külfetlerden koruyan bir sistemdir."
İdarelerin taraf olduğu uyuşmazlıklarda arabuluculukla şu ana kadar yaklaşık 80 bin anlaşma sağlandığını bildiren Tunç, bakanlıklarca 7 bin 537, büyükşehir ve il belediyelerince 27 bin 708, üniversitelerce de 9 bin 231 anlaşma yapıldığını dile getirdi.
Yılmaz Tunç, "Bu rakamı değerli buluyoruz ancak yeterli bulmuyoruz. Bugün bir araya gelmemizin önemli nedenlerinden biri de bu sayıyı daha da yukarılara taşımak için yapılması gerekenleri tartışmak ve ortaya koymaktır" dedi.
YORUMLAR