İzmir Büyükşehir Belediyesi evi olmayanlar için sosyal konut hamlesi başlatırken kentin köklü inşaat firmaları da konutta en önemli gider kaleminin ‘arsa’ olduğunu, Büyükşehir Belediyesi’nin arsa temin etmesi halinde çok ucuza soysal konutların yapabileceğini açıkladı. Arsa tartışması devam ederken İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Üyesi Metin Aztekin’den yeni bir öneri geldi. Aztekin, İzmir içindeki iki tane çimento fabrikasının kentin genişlemesiyle birlikte kent merkezinde kaldığına dikkat çekti. Çimentaş ve Batı Anadolu Çimento’nun Altındağ ile Naldöken bölgesinde faaliyet gösterdiğini hatırlatan Aztekin, “Bu fabrikalara yakın birçok taş ocağı da bulunuyor. Bu ocaklardan çıkarılan taşlar hemen fabrikalara götürülüyor. Fakat taş çıkarma sırasında ortaya çıkan tozlar nedeniyle bölgedeki insanlarda KOAH, astım, nefes darlığı gibi hastalıklar çoğaldı. Hem bu çimento fabrikaları hem de taş ocakları kent merkezi dışına taşınmalı” dedi.

“Herkes kazanır”

Taşınmayla birlikte herkesin önemli kazanımlar sağlayacağının altını çizen Aztekin, “Büyükşehir Belediyesi ile iki çimento fabrikası sahibinin yöneticileri oturup anlaşma sağladığında 3 önemli kazanım olur. Bunlardan biri halk sağlığı konusu. Taşınma sonrası bölgedeki göğüs hastalıklarında önemli bir azalma olur. Bu da devletin sağlık giderlerinin azalması demek. Diğer konu ise imar oranı konusunda anlaşma sağlandığında Büyükşehir Belediyesi de imara açılacak bu arsadan belli bir pay alıp burada sosyal konutları inşa edebilir. Çimento fabrikası da imara açılarak son derece değerlenecek bu alanda kendi payına düşen kısma lüks konutlar inşa ederek çok daha fazla bir kazanç elde edebilir. Böylece imara açılacak yer 3 kazanım sağlar” ifadelerini kullandı. Çimento fabrikalarının taşınmasıyla taş ocaklarının da bölgeden ayrılmak zorunda kalacağına dikkat çeken Aztekin, taş ocağı alanlarının da sosyal konut alanı veya yeşil alan olarak kullanılabileceğine dikkat çekti.     

“Kordon’da tabakta bile”

Bu fabrikaların yapıldığı yıllarda şehrin çok uzağında kaldığını fakat her gün genişleyen kent merkezinin sınırlarının bu bölgeleri de aşmaya başladığını anlatan Aztekin, “İnsan hayatının yanı sıra hayvanlar ve ağaçlar da hastalanıyor. Üzeri tozlarla kaplı olan meyve ve zeytin ağaçları fotosentez yapamadığı için ölüyor, verim çok düşüyor. Doğanlar, Naldöken, Altındağ, Pınarbaşı, Yeşilçam gibi mahallerde koah hastalığı çok üst düzeyde. Evlerin birçoğunda makineler yardımıyla nefes alıp veren hastalar var. Dinamit patlatmaları nedeniyle evlerini duvarları çatlak veya yıkılmak üzere. Uzak diye düşünmemek lazım, rüzgarla Kordon’da tabakların üzerine bile bu tozlar geliyor” diye konuştu. Belediye yetkililerin her iki çimento fabrikasının yöneticileriyle bir araya gelip imar oranı konusunda anlaşması gerektiğinin altını çizen Aztekin, “Batı Anadolu Çimento’nun etrafı lüks villalarla doldu. Fabrikalar, boşaltacakları bu alana benzer villalar veya rezidans inşa edebilir. Bu konuda belediyenin bir çalışması olduğunu biliyoruz. Ama bunu bir türlü hayata geçiremediler. Anlaşma olursa çimento fabrikasına taşınması için belli bir süre verilir. Yine Büyükşehir’e sosyal konutlar yapması için örneğin 20-30 dönüm gibi arsa bırakılır” şeklinde konuştu.

İkinci Öneri 1. Sanayi Sitesi

Sosyal konutların yapılması için diğer bir arsa önerisinin de 1’nci Sanayi Sitesi’ndeki çöp toplama merkezinin arsası olduğunu aktaran İZTO Meclis Üyesi Metin Aztekin, “Gün içinde yüzlerce çöp kamyonu 1. Sanayi Sitesi’ndeki merkeze çöp taşıyor. Orada toplanan çöpler daha sonra Menemen’e götürülüyor. Fakat hem trafik sıkışıklığı hem de taşıma sırasında etrafa dökülen çöpler çok büyük sorun yaratıyor. Çöp toplama merkezinin 1’nce Sanayi Sitesi’nden yani şehrin göbeğinden taşınması halinde de yine sosyal konutlar için önemli bir arsa kazanılmış olur” dedi.

72 futbol sahası

Bornova Naldöken Mahallesi’nde bulunan Batı Anadolu Çimento (BATIÇİM) toplam 310 bin metrekare alanda faaliyet yürütüyor. Ankara Caddesi üzerinde bulunan çevre yolu bağlantısına da oldukça yakın. Yine Bornova’da Işıklar Mahallesi üzerinde bulunan ÇİMENTAŞ fabrikası da 203 bin 500 metrekare alana sahip. Her iki fabrikanın toplam büyüklüğü ise 513 bin 500 metrekareyi buluyor. Bu da uluslararası ölçülerdeki 72 futbol sahasına denk geliyor.