Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, deprem bölgesinde yaşanan kaos ortamında depremzedelerin canlarını ve mallarını korumak için yargıya, adlî görevlilere ve avukatlara önemli görevler düştüğünü söyledi. Yargı delilleri tespit etmeden enkaz kaldırmanın suç olacağına işaret eden Av. Gün’ün değerlendirmesi şöyle:

Yargı resen harekete geçmeli

“Yargı, talimat beklemeden, resen, depremzedeyi korumalı. Çöken binanın adresi, koordinatları tespit edilip, bina enkazından, çökmeye neden olan kiriş, kolon numuneleri ile sair deliller savcı ve avukatların katılımı ile ileride açılacak davalarda hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde mahkemelerce tespit edilip korumaya alınmalı. Adli işlemler tamamlanmadan alelacele enkaz kaldırmak yüzbinlerce deprem davasını yargısal enkaza dönüştürür.   

Altındaki canlı çıkarılmadan enkaz kaldırılırsa cinayet olur

“Deprem bölgesindeki enkaz, altında canlı insan kalmadığından kesinlikle emin olunduktan sonra kaldırılmalı. Altındaki canlı çıkarılmadan enkaz kaldırılırsa cinayet olur, emir veren, iş makinesini kullanan, ona talimat veren herkes, bilerek ve kasten adam öldürmekten sorumlu olur. Depremzedenin ölmesi pahasına enkaz kaldırma talimatı veren resmi yetkililerin tamamı da cinayete iştirakten sorumlu olur.

Adli makamlardan izinsiz enkaz kaldırmak suç delillerini yok etmektir

“Adli makamlar, çöken binanın adresini, çökmüş olduğunu, enkazdaki delilleri tespit ederek muhafaza altın almadan, herhangi bir yetkili tarafından ‘Enkazı kaldırın’ talimat verilemez. Çünkü o enkaz, ölen, yaralanan, malı zarar gören kimselerin, binanın çökmesinde kusur ve ihmali olan, mimar, mühendis, müteahhit, ruhsat veren, inşaatı denetleyen kimselere karşı açılacak ceza, hukuk ve idari davalarının kilit maddi delilidir. Yargı mercileri bu delilleri tespit ettikten sonra enkaz kaldırma, ölüleri gömme izni verilebilir. Adli makamların izni olmadan alelacele enkaz kaldırmak ‘suç delillerini yok etmek’ denilen suçu oluşturur.”