Markalı konut üreticilerinden Garanti Koza’nın iflası,'gayrimenkul sektöründe yaşanan krizin derinleştiği' yorumlarına neden olurken, yakın dönemde iflas dalgası ise beklenmiyor. Geçen sene kredilerin ucuzlamasıyla stokların önemli bir kısmını eriten sektörün en büyük sorunları ise devam eden projelerdeki maliyet artışı, pahalı krediler ve alıcıların tercihini tamamlanmış gayrimenkullerden yana kullanması oldu. Dünya Gazetesi'nden Leyla İlhan'ın haberine göre; sektör temsilcileri, zorlu virajın atlatılmasında, bina tamamlama sigortasının özel şirketler yerine kamu sigorta şirketleriyle yürütülmesi, hakediş modeline işlevsellik kazandırılması ve devam eden projelere kredi veren bankaların garantör olmasının önemli olduğuna dikkat çekiyor.
"Proje bitmeden daire almıyor"
Sektördeki son durumu değerlendiren Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, halihazırda bir iflas dalgası beklemediklerini söyledi. Ancak satışların zayıflaması, inşaat maliyetlerinin artması ile sektörel bir daralma yaşandığını aktaran Babacan, “Yeni süreçte doğru firmalar yoluna devam edecek, diğerleri ise oyun dışı kalabilecek. Bunlar bizim beklediğimiz, gördüğümüz şeyler" yorumunu yaptı. Garanti Koza’nın iflasının ise sektörde işini doğru şekilde yapan firmaları etkilediğini aktaran Babacan, "Düzgün iş yapsak da artık alıcılar projeler bitmeden girmek istemiyor” dedi. 5 bine yakın mağdurun olduğu sektörde yeni mağdurların eklenmemesi için tüketicilerin de bu noktada daha bilinçli olması gerektiğini ifade eden Babacan, üreticilerin korunması için devletin 3 önemli maddeyi işler hale getirmesi gerektiğine dikkat çekti.
"Bina tamamlama sigorta şartı getirildi. Ancak hiçbir sigorta şirketi bu işe girmedi. Birkaç tane var. Ancak olanlar da göstermelik ve bir projenin yarısı kadar ücret talep ediyor. Dolayısıyla bu rakamlara kimse yaptırmadı” diyen Babacan, "Hakediş sistemi hala çalışır düzeye gelmedi. Burada tüketici parasını bankaya yatırıyor. Projenin ilerlemesine göre müteahhide ödeme yapılıyor. Emlak Katılım Bankası aktifleşerek burada değerlendirilebilir. Diğer seçenek ise garantör kredi. Siz bitmemiş projeden kredi kullanarak konut alıyorsanız orada banka tüketiciye garantör oluyor. Bu proje tamamlanmasa da bankanın devreye gireceği bir model sunulmalı” dedi. Sektörün bu tip finansman sistemine eğilmesi gerektiğini söyleyen Babacan, “Yoksa bu tür mağduriyetler devam edecek” uyarısında bulundu.
Arsa sahiplerinin istekleri yarım kalan projelerin sayısını artırır
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkan Yardımcısı Mimar Ahmet Erkurtoğlu, yüksek faizler nedeniyle firmaların artık sat-yaptan, yap-sata geçtiklerini belirterek, sektörde bazı önemli şirketlerin zor durumda olduğu yönünde bilgelere ulaşıldığını ifade etti. Bu şirketler arasında Bodrum'da büyük bir projeyi yürüten yapan önemli bir markanın da yer aldığını aktaran Erkurtoğlu, "Firma yaptığı projenin yüzde 80'ini tamamladı. Kalan kısımda zorlanıyor. Bu da düşündürücü" dedi. Kat karşılığı projelerde anlaşma oranlarının yeniden müteahhit aleyhine yükselmeye başladığını ifade eden Erkurtoğlu, "Oranlar yüzde 65'lere çıkmaya başladı. Müteahhitler proje maliyetinin yüzde 10'u kadar teminat mektubu yatırıyor. Dolayısıyla arsa sahiplerinin böyle istekleri devam ederse yine yarım kalan projeler olabilir" dedi.
Pandemi sürecinde yabancı alıcıların gelmediğini de ifade eden Erkurtoğlu, bu süreçte büyük projelerde vergi muafiyeti sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Erkurtoğlu, TOKİ, Emlak Konut ve KİPTAŞ gibi kamu şirketlerinin sosyal konut üreticisi konumuna geçmesi gerektiğini ifade ederek, "Kamu 1 milyon liralık konut satmamalı. Müteahhitlere rakip olmamalı" dedi.
"Garanti Koza'yı geçmiş banka borçları batırdı"
Müteahhitlerin sınıflandırılması yasasından dolayı piyasanın çok daraldığını aktaran İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yasa nedeniyle kayıtlardan düşen müteahhit sayısı, konut üretiminin azalmasına neden oldu. Ayrıca geçen yıl konut kredi faizleri ucuzlayınca fazla konut stoğu önemli ölçüde eridi. Böylece Ankara ve İzmir gibi şehirlerde konutab oluştu. Artik cebinize 1 milyon lira koyunca her yerden konut alamıyorsunuz. İnşaat sektörünü pandemi elbette vurdu ancak bundan dolayı bir iflas söz konusu değil. Bunun olabilmesi için çok fazla konutu yüksek maliyetle üretip ucuz fiyata satmanız gerekir. Böyle bir durum söz konusu değil. Dolayısıyla Garanti Koza muhtemelen geçmiş banka borçlarından dolayı battı."
YORUMLAR