Gazete Duvar'da yer alan habere göre 6 Şubat tarihinde 11 ilde yıkıma neden olan depremin ardından, konut kredisi kullanarak aldıkları evlerini kaybeden ve ayakta kalan evlerini sigortalatmak isteyen binlerce kişinin başı şu sıralar bankalarla ve sigorta şirketleriyle dertte. Bir tarafta depremden önce Zorunlu Deprem Sigortası yaptıran ancak konut kredisi kullandığı için DASK’ın yaptığı ödemeyi alamayanlar diğer tarafta da depremden sonra evini tüm risklere karşı korumak için sigortalatmak isteyenler var.
'SİGORTA ŞİRKETLERİ RİSK ALMAK İSTEMİYOR'
Deprem bölgesinde yer alan şehirlerde konut sigortası yaptırmak veya yenilemek isteyen depremzedeler için yeni bir uygulama başladı. Zorunlu Deprem Sigortası haricinde evlerini ve eşyalarını tüm risklere karşı korumak için konut sigortasına yönelen bölge halkı birçok prosedürün arasında adeta boğuluyor.
Deprem bölgesinde ihtiyari konut sigortası yani ev ve evin içerisinde yer alan tüm eşyaları deprem, su baskını, yer kayması gibi doğal afetler ile yangın, hırsızlık gibi birçok riske karşı korumak isteyenlere yeni şartlar getirildi. Buna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın deprem sonrası yaptığı inceleme sonucunda verdiği hasar raporu, evin iç ve dış cephesinin fotoğrafları, kolon ve kirişlerin görselleri isteniyor. Acente tarafından istenen belgeler sisteme yüklendikten sonra eğer sigorta şirketinin genel müdürlüğü onay verirse konut sigortalanabiliyor.
Deprem bölgesine özel olarak yapılan bu uygulamayı değerlendiren ve süreç hakkında aşama aşama bilgi veren Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanvekili sigortacı Ayhan Altunok bu yeni şartları şöyle aktardı; “Sigorta şirketleri depremin hemen ardından ihtiyari konut sigortaları için normal işleyişin dışında bir süreç başlattı. Sigortalanacak hasarsız konutlar için evin içinin ve dış cephesinin bulunduğu görseller, bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucu verilen hasar tespit durumunu gösteren belgenin sigorta acentesine ibrazı zorunlu hale getirildi. İstenen belgeler sisteme yükleniyor ve eğer sigorta şirketinin genel müdürlüğü onay verirse konut sigortalanıyor. Deprem öncesinde konut sahibi ya da kiracı istediği teminat bedeli doğrultusunda yaşadığı konutu sigortalayabiliyordu. Bu uygulama depremden dolayı yapılıyor. Çünkü bölgede risk devam ediyor. Sigorta şirketleri de risk almak istemiyor. DASK yani zorunlu deprem sigortası için böyle bir şart yok.”
'25 KASIMDAN ÖNCE YAPILAN DASK POLİÇELERİNİZİ GÜNCELLEYİN'
Sigortacı Ayhan Altınok 6 Şubat öncesinde konut sigortası yaptıran vatandaşa düşük meblağlarda teminat bedelleri ödendiğini ve bu durumun Malatya başta olmak üzere bölgede mağduriyet yarattığını aktarıyor. Ayhan Altunok, evlerin gerçek değerinde ve brüt metrekareler üzerinde sigortalanması, teminat bedellerinde kısıtlama yapılmaması gerektiğini aksi taktirde olası bir risk karşısında hasarı karşılamak için ödenecek sigorta bedelinin güncel rakamların çok altında olacağını belirtti.
Altunok, “İhtiyari konut sigortası yapılırken gerçek değer üzerinden sigorta yapılmalı. DASK tarafından verilen teminat bedeli muhakkak ihtiyari konut sigortası ile gerçek değerine tamamlanmalı. Örneğin DASK’ın 200 bin lira sigorta bedeli ile sigortaladığı konut, ihtiyari konut sigortası ile desteklenmeli. Teminat bedeli brüt metrekare üzerinden hesaplanırsa kimse mağdur olmaz. Evin içerisinde bulunan eşyalarda sigortalanırken güncel değerler göz önünde bulundurulmalı. Sigorta yaptırırken iki üç lira eksik olsun düşüncesiyle teminattan kısmak büyük hata. Ayrıca artık herkes DASK yani Zorunlu Deprem Sigortasını yaptırsın. 188 bin konutun bulunduğu Malatya’da 6 Şubat öncesine kadar 106 bin 340 konut deprem sigortası yaptırmış. Az bir oran bu. Sigortanın önemini maalesef acı bir deneyimle öğrendik. Acente sahibi arkadaşlarla yaptığım görüşmelere göre belirteyim ki depremden sonra DASK’a talep artmış. 25 Kasım'dan önce yapılan DASK poliçeleri de güncel değerler üzerinden yeniden yapılmalı” diyerek uyarılarda bulundu.
EVİNİ KAYBEDEN DEPREMZEDEYE BİR DARBEDE BANKALARDAN
Depremzedelerin yaşadığı sorunlar sadece sigorta şirketleriyle de kalmıyor. Konut kredisi devam eden ancak evi ağır hasar alan ya da yıkılan depremzedelere DASK tarafından yatırılan teminat bedeli ödemesini ‘daini mürtehin’ yani birinci alacaklı olan bankalar alıyor. Hem evlerinden hem de sigorta bedelinden olan depremzedeler ise kara kara düşünüyor.
Kredi başvurularında zorunlu hale getirilen deprem sigortasının bankaların verdikleri kredi bedelini garantilemek amacıyla yapıldığını söyleyen Altunok, “Vatandaş ev almak için bankalardan konut kredisi kullanıyor. Konut kredisi devam eden ancak yaşanan felakette ağır hasar alan ya da yıkılan konutlar için DASK’ın yaptığı ödemeyi birinci alacaklı yani krediyi veren banka alıyor. Özetleyecek olursak kredi kullanılarak alınan konut deprem nedeniyle ağır hasar aldıysa DASK tarafından hasar dosyasına ait yatırılan ödemeyi kredinin çekildiği banka alıyor, depremzedeye hiçbir ödeme yapılmıyor. Banka birinci alacaklı olduğu için kullandırmış olduğu kredi bedelini kurtarmak istiyor. Bankalar zaten kredi kullandıracağı zaman kendisini garanti altına almak için deprem sigortasını zorunlu kılıyor” dedi.
'EVDEN DE OLDUK HAKKIMIZ OLAN PARADAN DA'
Zorunlu Deprem Sigortası ödemeleri kapsamında taraflarına yatırılan ödemeyi almak için bankaya giden Arif Patlar isimli kişi yaşadığı şaşkınlığı, “Aldığımız ev kredinin geri ödemesiyle beraber 2 milyonu buluyordu. Evimiz depremde ağır hasar aldı ve 10 gün sonra yıkılacak. DASK Zorunlu Deprem Sigortası olan ev sahiplerine ödeme yapıyor diye bankaya geldik. Ama bizim payımıza düşen ödemeyi banka aldığı için eli boş dönüyoruz. Konut kredimiz olduğu için bize herhangi bir ödeme yapılmayacağını söylediler. Biz sigortanın bir hayrını görmedik. Evden de olduk, hakkımız olan paradan da” sözleriyle dile getirdi.
YORUMLAR