İMO Ankara Şubesi, gönüllü olarak deprem bölgelerindeki hasar tespit çalışmalarına katıldı. Malatya’daki köylerde incelemelerde bulunan İnşaat Mühendisi Mert Kantar, yapıların kalitesizliğine vurgu yapıp, iktidarın yeni konutlar için harekete geçmesini acele bir karar olarak değerlendirerek, “Taze beton için, beton sertliği dayanımını kazanırken deprem olursa betonun içerisinde mikro çatlaklar oluşur. Şu an bölgede aktif olarak depremler devam ediyor. O çatlaklar, betona uzun vadede zarar verecek çatlaklara dönüşebilir” bilgisini verdi.

Evrensel'de yer alan habere göre İnşaat Mühendisi Mert Kantar, İMO Ankara Şube ile hasar tespit çalışmalarına gönüllü olarak gittiğini ifade etti. Gönüllü ekibin Malatya ve Hatay’a gittiğini anlatan Kantar, deprem bölgesinde gönüllü ekipten birkaç mühendisin kaldığının bilgisini vererek, “Geri dönenler patronlarından aldıkları izin süreleri bittiği ya da yıllık izinlerinden kullandıkları için döndü” dedi.

"KÖY YAPILARININ KALİTESİ ÇOK DÜŞÜK"

Bir haftalık çalışma sonucunda asıl sorunun yönetmeliklere uyulmayan binaların yapılmasından kaynaklandığını söyleyen Kantar, “Özellikle yaptığımız incelemeler Malatya’nın köylerindeydi. Köyler hiç mühendislik hizmeti almamış. Oradaki yapıların kalitesi çok düşük. Benim gittiğim köylerde yıkılmış bina yoktu fakat ağır hasarlı çok fazla bina vardı. Çünkü dere kumu, taşı kullanılmış ve bunlar dayanıksız malzemeler. Ayrıca kötü bir işçilik var. İnsanlar, düşünmeden iki kolon, iki kiriş yapayım; onun üzerine de iki katlı yığma yapı yapayım diye düşünmüş. Böyle olunca da evlerde çoğunlukla çatlaklar çok fazlaydı. Kerpiç tuğladan yığma evlerdi, birkaç betonarme vardı. Ağır hasar tespiti verdiğimiz yerler de bu evler” diye konuştu.

İktidarın hızla yeni konut için harekete geçmesini acele bir karar olarak değerlendiren Kantar, “Taze beton için, beton sertliği dayanımını kazanırken deprem olursa betonun içerisinde mikro çatlaklar oluşur. Bu da kolon ve kirişin dayanımını düşürür. Şu an bölgede aktif olarak depremler devam ediyor. O çatlaklar betona uzun vadede zarar verecek çatlaklara dönüşebilir” bilgisini verdi.

İMAR BARIŞIYLA ALINAN RUHSATLAR

Köyler için artık mühendislik hizmeti verilmesi gerektiğini söyleyen Kantar, “Zemin etüdü çalışmaları yapılmadığı için toprağa beton dökülmüş, üstüne de binayı dikmişler gibi bir durum oluşmuş. Deprem olunca da özellikle yamaçtaki evler çatlamış. Orada ev sahiplerine, muhtarlara da söyledik. Bu şekilde deprem açısından bir bilinçlendirme yapılması gerekiyor. Köylere dair de bir denetim yapıldığını düşünmüyorum. Kaçak yapılmış, sonrasında imar barışıyla almışlar ruhsatları.  Biz imar affı yapacağız deniliyorsa tek tek o binaların analiz edilmesi gerekiyor. Parayı aldık, ruhsat verdik olmaması lazım” dedi.

"KAYISI BAHÇESİNDE KALIYORLAR"

Malatya’da insanların çoğunluğunun şehir merkezlerindeki evlerinden köylere sığındıklarını anlatan Kantar, “Köylerdeki evlere komşularını getirmişler. Kimi evlerde 5 aile kalıyordu. Çoğu kayısı bahçesine kaçmış. Kayısı bahçesindeki bir göz odada kalıyorlar, etrafında bir kaç da çadır... Kışın orası için yakacak planı yapmamış, ne buluyorsa yakıyorlar. Kayısı ağaçlarını kesip yakacak yapanları gördük. Cumhurbaşkanının ağır hasarlı binalar için yardım olacağına dair açıklamasından sonra şunlar da ortaya çıktı. Aynı binada bir daireye ağır hasarlı deyip yardım yapılırken başka bir dairesine yapılmamış. Köylü buna tepki gösteriyordu” dedi.