İzmir'in ekolojik dengesini bozan enerji santralleri, kamu alanlarını gasp eden kararlar, tarımsal alanların imara açılması gibi pek çok gündem tartışılmaya devam ediyor. Geçmişten bugüne kente dair işlenen suçları, Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyonu Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, BirGün’e değerlendirdi.

BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre TMMOB'nin tarihi boyunca ülkemizdeki kentlere ve kamu alanlarına yönelik hukuksuzluklara karşı mücadele verdiğini söyleyen Akdemir, İzmir'de de kentin ve kamu alanlarının savunulmasının bir zorunluluk olduğunu söyledi. Kentin en temel sorununun rantlaşma olduğunu ifade eden Akdemir, kamu yararı olmayan planlara "hayır" demenin görevleri olduğunu söyledi.

ÖZFATURA’NIN SUÇU ÇOK

Hukuksal anlamda mücadele edilerek kazanılmasına rağmen yerel yönetimlerin müdahale etmediği kent suçları olduğunu dile getiren ve geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Akdemir, “Mahkeme Balçova sınırları arasında olan İstinye Park AVM inşaatının yıkılması yönünde karar vermesine rağmen, yerel yönetim bu kararı uygulamadı. Burhan Özfatura’nın kente zararı çok büyüktür. Hilton binasının olduğu kamuya ait araziyi de Burhan Özfatura verdi. Onlarca yıl ödenmesi gereken paranın ödenmediğini yeni öğrendik ve bina şimdi terk edildi. İnciraltı'daki Özdilek AVM'nin arazisini de Özfatura verdi. Bugün Basmane Çukuru diye bildiğimiz yer, İzmir'in kalbiydi, ilk garajı orasıdır. Oranın çukur olarak kalmasının tek nedeni Özfatura'nın yanlış politikalarıdır. Alsancak’ın göbeğindeki Ege Palas’ta Özfatura’nın suçlarından biridir. Özfatura’nın ikinci döneminden önce Yüksel Çakmur, İzmir’in metrosu için bütün anlaşmalarını ve kredilerini yapmıştı. Metronun yer altından gitmesi için alınan kredinin bir kısmıyla Özfatura, Evka-4, Evka-5 ve Evka-6’ projelerini yaptı. Bunların karşılığında metronun ciddi bir bölümünü yukarıdan götürerek kenti böldü. Limanın oradaki yol da hala duruyor. Bunlar çok ciddi kent suçlarıdır. Sayın Tunç Soyer’in Özfatura’ya dava açıp bütün zararları ondan tahsil etmesi gerekiyor” dedi.

İNCİRALTI TARIM ALANIDIR

İnciraltı bölgesinin imara açılmasının önünü açacak olan İl Toprak Koruma Kurulu’nun kararını ve Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin'in "Mühendisler mi bilecek tarım alanını” sözlerini de değerlendiren Akdemir, “Asıl sorun her koşulda, tüm tarım alanları dahil her yere bina yapalım anlayışıdır. Doğanın bize miras bıraktığı böyle bir alanı, yalnızca mülkiyet sahipleri üzerinden tanımlamak doğru bir yaklaşım olamaz. Geçmişten bugüne mandalina, narenciye ve çiçek yetiştiriciliği yapılan bu yerin tarım alanı olmadığı iddia ediliyor. Bu tam bir aymazlıktır. İnciraltı hem tarım alanıdır hem kentin her bölgesinden asgari ücretle geçinen dar gelirli ailelerin, emekçilerin nefes aldığı bir yerdir. Ali Engin onu iş insanı kimliğiyle söyledi o yüzden önemsemiyoruz. Ancak bir belediye başkanı olarak önemsememiz için de kendisinden belediye başkanı kimliğiyle bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Belediye başkanı kimliğiyle de bunu söylüyorsa alacağı yanıt bellidir. Oranın tarım alanı olup olmayacağını tabii ki ziraat mühendisleri bilecek. Bazı yerel yöneticiler maalesef AKP kafasıyla düşünüyor bu istediğimiz bir durum değil” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜRPARK CUMHURİYET DEĞERİ

Büyükşehir Belediyesi ile meslek odalarının Kültürpark'ın korunması için beraber hareket edildiğini söyleyen Akdemir şunları dedi: Cumhuriyet değerlerinden bahsediyoruz ya hep, Kültürpark Cumhuriyet değerleri içerisindedir. Halkın eğitimi için yapıldı. Koruma amaçlı doğru bir planlama yapılırsa eski değerlerine yeniden kavuşur. Kültürpark’ta İzmir halkının yararı var. Orada İzmir’in yoksul semtlerinden gelen gençler, çocuklar spor yapıyor, havuzda yüzüyor. Öncelikli talebimiz, Ahmet Piriştina tarafından Gaziemir'deki fuar alanı tamamlanana kadar, Kültürpark'a geçici olarak yapılan hangarların yıkılması. Piriştina estetik kaygıları olan biriydi. Eğer Kültürpark’ın içindeki binalara kalıcı derseniz, Piriştina’nın estetik kaygılarına hakaret etmiş olursunuz. Kültürpark’ı korumak zorundayız.