CHP’nin yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul karşıtlığı, İstanbul’un ve İstanbulluların güvenliği ve sağlığının yanı sıra, temeli olmayan siyasi bir söylem olarak ön plana çıkıyor. Yeni Şafak Gazetesi'nde yer alan habere göre; İstanbul Boğazı’ndaki yük trafiğini hafifletecek Kanal İstanbul projesi, Türkiye’nin deniz lojistğinde de ön plana çıkmasını sağlayacak. Dünya ticaretinin yoğunlaştığı orta koridorun en önemli kavşağı olan Türkiye; deniz, kara, hava ve demir yolu yük trafiğinin bütün alanlarında dikkat çekiyor.
ORTA KORİDORUN STRATEJİK ÜSSÜ
Dünya hava kargoculuğunun yeni merkezi olan İstanbul Havalimanı, Azerbaycan’ın Karabağ zaferiyle açılan Nahçivan (Zengazur) koridoru, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile geçen aylarda ilk kazmanın vurulduğu Kanal İstanbul projesiyle Türkiye, orta koridorun iddialı ülkelerinin arasında yer alıyor.
DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 80’İ DENİZ YOLUYLA
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından hazırlanan Mayıs 2021 tarihli ‘Güncel Küresel Ticaret’ başlıklı rapora göre; uluslararası mal ticaretinin yaklaşık yüzde 80’i denizyolu ile gerçekleştiriliyor. Türkiye ise dış ticaretinin yaklaşık yüzde 60’ında deniz yolunu kullanıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından bu hafta açıklanan dış ticaret bültenine göre; Türkiye, Ekim'de ihracatının yüzde 59,3’ünü, ithalatının ise yüzde 55,1’ini deniz yoluyla gerçekleştirdi.
YENİ NORMALİN ÖNE ÇIKAN ÜLKESİ TÜRKİYE
Koronavirüs pandemisiyle beraber, Türkiye’ye yönelik ilginin beraberinde getirdiği lojistik ve hızlı tedarik gereksinimi; ulaştırma alt yapısı yatırımlarını ve projelerinin önemini açıkça ortaya çıkardı. Ülkenin ulusal çıkarlarına yabancı gibi davranan çevreler; Kanal İstanbul projesi aracılığıyla geliştirdikleri muhalefetle, Türkiye’ye yüzyıllarca gelir sunacak, İstanbul’um da hem çevre hem güvenlik anlamında rahatlamasına imkan verecek bir yatırıma karşı duruyor.
YAVUZ KÖPRÜSÜ VE İSTANBUL HAVALİMANI’NA DA KARŞIYDILAR
İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü gibi projelere karşı çıkan çevreler, bugün aynı nedenlerle Kanal İstanbul projesini de istemiyor. “Kanalı İstanbul’u yaptırmayız” söylemiyle yetinmeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu projeyle ilgilenen yatırımcı ve bankaları da tehdit etmişti.
Bakü-Tiflis-Ceyhan’ın iki katı kimyasal geçiyor
İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerin taşıdığı yüklerin ciddi bir kısmı zararlı ve tehlikeli niteliğe sahip. Gemilerin ortalama yüzde 20’si tehlikeli yük taşıması yapıyor. Tehlikeli yük miktarı ise, senede ortalama 130 milyon tonu ulaşıyor. Bu miktar, BTC (Bakü-Tiflis- Ceyhan) boru hattı kapasitesinden iki katından daha çok.
CHP’nin dile getirdiği çevreci söylemlerin tersine Kanal İstanbul’un ne kadar isabetli bir proje olduğunu, İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi kazaları gözler önüne seriyor. Her sene İstanbul Boğazı’ndan 40 bini aşkın gemi geçişi oluyor. Yoğun gemi trafiği sebebiyle dünyanın incisi bugüne kadar birçok gemi kazası yaşadı. 21 Nisan 1979 tarihinde yaşanan İndependenta faciası bu felaketlerin en büyüğüydü. Geminin taşıdığı petrolün 64 bin tonu denize döküldü. 30 bin ton petrol yandı. 27 gün süren gemi yangında 43 insan hayatını kaybett. Boğazdaki canlıların yüzde 96’sı yok oldu.
YORUMLAR