Ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların kayıt altına alınması amacıyla dokuzuncu imar affı teklifi Meclis’e sunuldu. Son imar affı, 2018’de 31 Aralık 2017’den önceki yapıların imar sorununun çözülmesi amacıyla getirilmişti.
TMMOB Şehir Plancıları Odası, imar affı teklifine karşı sert bir açıklama yaptı. 25 Temmuz’da TBMM’ye sunulan teklifle ilgili, “Bugüne kadar kent toprağı üzerinde kısa vadeli seçim kaygıları nedeniyle hayata geçirilen ‘imar afları’ sınırlı sayıda kişiye yönelik umut yaratırken, geniş kitlelerin uzun vadede yaşamlarını ise etik, ahlaki, fiziki ve ekonomik açıdan olumsuz şekilde etkilemektedir” denildi.
BİR AVUÇ KESİMİN ZENGİNLEŞMESİNİN ÖNÜ AÇILIYOR
“Toplumumuzda yoksulluk artmış ve geniş kitleler artık açlıkla mücadele eder duruma gelmişken, imar aflarıyla bir avuç kesimin sebepsiz zenginleşmesinin önü açılmaktadır.” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Mevcut kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde yapı yapmış kitlelerin kamu arazileri üzerinde yarattıkları yıkım ve tahribat görmezden gelinmekte, zamanında hukuka aykırı tavır içerisinde bulunan kitleler açık şekilde ödüllendirilmektedir. Hayata geçirilen her imar affı, emeğiyle geçinen ve bugüne kadar kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde hareket etmiş geniş toplum kesimlerinin adalete ve kanunlara olan güvenini sarsmaktadır.”
Açıklamada, TBMM’ye sunulan kanun değişikliği teklifinde, kanun yapma tekniği açısından da aykırılıkların olduğu belirtildi. Kanun değişiklik teklifine ilişkin hazırlanan gerekçe ile kanun metni arasında açık bir uyumsuzluk bulunduğu belirtilerek, “Kanun teklifiyle yapılan bir senelik bir farklılığa dayanarak imar affının süresinin 2022 yılına kadar uzatılmasına yönelik düzenleme, açık şekilde aynı kanuna ilişkin TBMM’ye sunulan gerekçe ile çelişmektedir. Ayrıca mağduriyet yaşadığı iddia edilen vatandaş ve aile sayısı yüz binler ve binler gibi afaki rakamlarla ifade edilse de bu kanun teklifinin yaratacağı yıkımdan dolayı ülkemizde bugüne kadar usulüne uygun şekilde mülk edinmiş ve emeğiyle geçinen milyonların gündelik yaşamlarında ve toplumsal adalet duygusunda yıkım yaratacağı kesindir” ifadelerine yer verildi.
DEPREMDE GERİ DÖNÜLEMEZ HASARLARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKACAK
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Afetler ülkesi gerçeği göz ardı edilerek fen ve sağlık kurallarına uymayan, imar planlarına aykırı sağlıklı olmayan yapılarla birlikte güçlendirme dahi yapılmamış yapıların yasallaştırılması, olası bir depremde ülkemizi yeniden geri dönülemez hasarlarla karşı karşıya bırakacaktır. Bu değişiklikle, TOGO Kuleleri gibi mahkeme kararlarına rağmen hukuk tanımaz bir biçimde ve aleni olarak mevzuata aykırı bir şekilde inşa edilen yapıların tamamı aklanmakta, planlara ve imar mevzuatına uymayanlar ödüllendirilmektedir.”
Açıklamada, TBMM’ye sunulan ilgili Kanun Değişikliği Teklifi’nin geri çekilmesini veya genel kurula geldiği takdirde toplumsal refahı gözeterek ilgili tüm siyasi parti temsilcileri tarafından reddedilmesi talep edildi.
YORUMLAR