TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Uğur Bayrak; "Türkiye'de parti gözetmeksizin belediye anlayışında topyekûn problem var"

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Uğur Bayrak; "Türkiye'de parti gözetmeksizin belediye anlayışında topyekûn problem var"

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Uğur Bayrak;
21 Ağustos 2019 - 13:22


Bayrak, Türkiye’deki belediyecilik anlayışının parti gözetmeksizin problemli olduğunu ve partilerin seçim sürecinden sonra siyasi kimliklerini bir kenara bırakarak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
BEYZA COŞKUNTÜRK/GERÇEKHABERCİ-ÖZEL HABER- Son dönemde sıkça yaşanan yağmurlarla beraber ardından gelen sel baskınları, Türkiye’de kentlerdeki sorunlarını gündeme getiriyor. Kentlerde yaşanan sorunların gündeme gelmesi ile de oklar; kenti yöneten belediyeye dönüyor.
Metrekareye düşen yağış miktarı artıkça; üst yapıda sıkışan trafik, altyapı yetersizliğinin sebep olduğu taşkın ve baskınlar vatandaşları zor duruma düşürüyor. Ancak en önemlisi de ana muhalefetinden, iktidar partisine kadar bu sıkıntıların tüm belediye yönetimlerinde ortak olması.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Uğur Bayrak, Türkiye’deki belediyecilik anlayışının parti gözetmeksizin problemli olduğunu ve partilerin seçim sürecinden sonra siyasi kimliklerini bir kenara bırakarak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Belediyelerin siyasi organlar olduğunu ve tüm seçmenin oy verdiği yapılar olduğunu belirten Bayrak, “Belediyeler, o bölgede yaşayan insanlara hitap edeler. Belediye yönetimlerinin siyasi programları bir kenara bırakıp, seçim sürecinden sonra belediyecilik anlayışları ile ön plana çıkması lazım. Belediyenin en önemli görevi, hizmet alanı olan kentin alt ve üst yapısını birlikte kurgulamak. Parti gözetmeksizin belediyecilik anlayışımızda bir sıkıntı var. Kentlerimizin hem alt yapı hem üst yapısında fizik sıkıntılar var. Bunların aslında bir program halinde gerçekleşmesi gerekiyor. Türkiye’de tüm şehirlerde bir eksiklik var” dedi.
Bayrak, vatandaşlar olarak kentin üst yapısını kullandığımızı söyleyerek, “Bir de toprağın altında yaşamına devam eden doğanın kendisi var. Biz tamamen doğadan bağımsız olarak hareket ediyoruz. Dere yataklarını kapatıyoruz, altyapılarını iyi gerçekleştiremiyoruz. Doğayla barışık değiliz. Afetler ve depremler oluyor, bunlar da ciddi hasar kayıplarına neden oluyor” şeklinde konuştu. 
Belediyeler kendi seçmen kitlesi üzerine çalışıyorlar
Belediyelerdeki yönetim anlayışının Türkiye’deki demokrasi anlayışı ile ilgili olduğunu dile getiren Bayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece bu dönemde değil, bundan öncede Türkiye’deki belediyecilik anlayışı A partisinden B partisine kadar bu şekilde işlemiş. Belediyeler seçimle geliyor. Seçimlerle geldikten sonra da sadece kendi seçmen kitlesi üzerine hareket etmeye başlıyor. Kentin tamamı için aslında yapılması gerekenler; altyapı sistemleri, kent sorunları, kültür sanat yapılarıdır. Bunlardan vazgeçiyorlar bir sonraki seçimi düşünerek kendi seçmenine yönelik hareketler ediyorlar. Seçmenin yoğunlaştığı bölgelerde hareket ediyorlar ve doğru değil. Belediyeler sonuçta kenti yöneten kurumlardır.”
Seçim sürecinden sonra siyasi kimlikler bırakılmalı
Belediyelerin siyasi tutumlarla devam ederek yapacağı asıl işlerden kaçtıklarını vurgulayan Bayrak, “Kaçtıkları süreçte de sorunlar çıkıyor. Seçim sürecinden sonra belediyeler siyasi kimliklerini bir kenara bırakıp toplumun huzur için çalışmalı. Siyasi programları, sosyal ilişkilerine dayalı sosyal konulardır. Fakat özelikle teknik ve bilimsel konularda birim bir şey söylüyorsa, A partisi de olsa B partisi de olsa aynı yöntemler yapılmalıdır. Siyasi parti tüzüklerinde, bilimsel ve teknik açıdan çözümlerle ilgili farklı argümanlar bulunmaz. Bilimsel ve teknik açıdan çözüm aynıdır” dedi.
Yerel ve merkezi yönetimler kent için ortak hareket etmeli
Yerel ve merkezi yönetimlerin sorunların çözümü için ortak hareket etmesi gerektiğini ifade eden Bayrak, “Belediyecilerin parti gözetmeksizin çalışarak, ilgili bakanlıklarla hareket etmesi gerekiyor. Kentin alt ve üst yapısıyla ilgili analizler yapılmalıdır. Üst ölçek ele alınarak, kentin alt yapı kapasitesi ölçülmeli ve planlar buna yönelik yapılmalı. Eğer üst yapıdaki nüfus, altyapıya fazla geliyorsa; gerekli önemler alınmalı. Tüm kapasite hesabı yapılmalı. Bilim hızlanmış durumda. Teknolojiyi kendimiz de kullanabiliyoruz ve ya ithal edebiliyoruz. Bu tespitler yapıldığı zaman bazı şeylerin değişmesi gerektiği ortaya çıkacak. En önemlisi de belediyelerin bunlardan kaçmaması gerekiyor. Önemli olan bunu yapmayı istemek” şeklinde konuştu.
Afetler ve depremler dâhil, ilgili tüm senaryoların yaratılarak, sorunların gözlenmesi gerektiğini de dile getiren Bayrak, “Büyük bir atık su tesisine ya da kanalizasyon sistemlerinin yenilenmesine ihtiyaç olabilir. Örneğin, dere yataklarında yapılmış arsalar acilen yıkılmalıdır. Ancak Türkiye’deki belediyeler bu tespitleri bile tam olarak yapmış değil. Oysa günümüz teknolojileri bu tespitleri yapmak kolay. Biz olay başımıza geldikten sonra yama yama yapıyor, ilgili bölümü tedavi ediyoruz. Daha sonra tekrar sıkıntı çıkıyor.  Hem Bakanlıkların hem de belediyelerin ortak hareket etmesi gerekiyor” dedi.
İstanbul’daki senaryo, İzmir’de de meydana geldi
Yakın zamanda İstanbul’da yaşanan yağışın getirdiği sıkıntıları ve Eminönü’nde esnafın maddi-manevi yaşadığı kayıpları hatırlatan Bayrak, geçen yıl İzmir’de de benzer senaryonun Alsancak bölgesinde meydana geldiğini söyledi. Bayrak, sözlerini şöyle devam etti: 
“Alsancak dolgu bir alan. Geçen sene yaşanan yoğun yağışta, altyapısının yetersiz olduğu ortaya çıktı ve esnafın dükkânlarını su bastı. Kordon gölet haline geldi. İstanbul ve İzmir’de yaşanan senaryolar aynı, ancak partiler farklı. Mesele, temelde Türkiye’deki belediyecilik anlayışı. Kent planları yapılırken, nereye 5 nereye 3 kat olacağını söyleyen planlar değil; altyapıyı da planlar kurgulanmalı. Belediyelerin bunları yapmak için güçleri de var. Örneğin, İzmir’in İZSU gibi büyük birimi var. Devletin çeşitli kurum ve bakanlıkları var. Koordinasyon içerisinde çalışarak oluşabilecek afetlerde nerde hasar çıkacağını tespit ederek çalışmalar yapılmalı.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum