Yargıtay: Satın alınan dairedeki kusur için mühendisten görüş alınmalı

Yargıtay: Hukukçu, daire mantolamadan anlamaz, mühendisten görüş alınmalıydı

Yargıtay: Satın alınan dairedeki kusur için mühendisten görüş alınmalı

Yargıtay: Hukukçu, daire mantolamadan anlamaz, mühendisten görüş alınmalıydı

Yargıtay: Satın alınan dairedeki kusur için mühendisten görüş alınmalı
10 Ekim 2020 - 19:53

Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, uzman olmayan hukukçu bilirkişiden alınan raporun hükme esas alınması mümkün değildir. Bu durumda, dava konusu taşınmaza dıştan mantolama yapılıp yapılamayacağının, mantolama yapılması bedeli ve bundan doğan zararların tespit edilmesi için konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiden ek rapor alınarak hüküm kurulması gerekir.

Mahkemece, uzman olmayan hukukçu bilirkişinin içten mantolama yapılması konusundaki görüşüne itibar edilerek bu yönde yapılan hesaplama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir.

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2017/9180

K. 2020/4176

T. 3.6.2020

DAVA: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: Davacı, ... ilçesi, Merkez Mahallesi, ... Caddesi, 6 Pafta, 86 ada, 1 parselde bulanan inşaatta 2 numaralı bağımsız bölümü daire satım sözleşmesi ile binanın müteahhitliğini birlikte yapan davalılardan satın aldığını, bina tamamlanınca dairenin tapuda adına devir ve tescil edildiğini, ancak müteahhidin binada sözleşme, imar mevzuatı, fen kurallarına aykırı, eksik imalat ve gizli ayıplı işler yaptığının ortaya çıktığını, derhal davalıya noter ihtarnamesi gönderildiğini ama sonuç alınamadığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/19 Değişik İş sayılı dosyası aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, daire içinde güney cephesi duvarlarında nemlenme, boya bozulması ve dökülmesi olduğunun tespit edildiğini, bu durumun nedeninin ise apartman giriş platform zemin ve kenarının işçilik ve su yalıtımının doğru yapılamaması olduğunu, daire içinde yine kuzey ve batı cephelerindeki duvarlarında boya kabarması, bozulması ve yer yer dökülmeler olduğunu, daire içinde neredeyse tüm tavanlarda alçı sıva dökülmeleri oluştuğunu, sorunun nedeninin ise tavan betonu pürüzsüz halde iken sıva yapılması ve sıvanın yapışmaması nedeniyle düşmesi olduğunu, banyoda sadece duman bacasının olduğunu, havalandırma bacasının bulunmadığını, mutfakta aspiratör için müstakil bir havalandırma bacasının bulunmadığını beyan ederek; tespit sonucu bulunacak tutardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin 26/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/19 D.iş dosyasında delil tespiti için sarfedilen 984,55 TL ve noter ihtarname gideri 95,00 TL'nin de, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Kendi adına asaleten ... adına vekaleten davalı ..., davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 3.339,00 TL' nin temerrüt tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının davalı ...'ye yönelik davasının husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

1-)Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan onarım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ...'ye yönelik açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmişse de, dava konusu bağımsız bölümün davacıya satışına yönelik 05.12.2017 tarihli adi yazılı sözleşmenin altı satıcı ... adına vekaleten ... tarafından imzalanmıştır. Ayrıca bağımsız bölümün tapusu da ... adına kayıtlı iken, 24/12/2017 tarihinde davacı adına devredilmiştir. Bu durumda davacının ...'ye husumet yöneltebileceğinin kabulüyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde bu davalı yönünden davanın husumetten reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-)Mahkemece, ayıpların tespiti için hukukçu bilirkişiden alınan 31.03.2014 havale tarihli raporda; apartman giriş platformu su sızdırmazlığı tamiratının yapılması, içten mantolama yapılması ve buna bağlı boyama giderleri, tavan sıvasının raporda belirtildiği kalitede ve dairenin diğer kısımlarını da kapsayacak şekilde yenilenmesi ve küf önleyici plastik boya ile boyanması, mutfak aspiratöründeki hava tahliyesinin dışarıya olacak şekilde uygun bir havalandırmanın yapılması giderlerinin ve ayrıca değer kaybının hesaplatılmak suretiyle hakkaniyet indirimi yapılmaksızın davalılara yükletilmesine karar verilmesi kanaatinde olduğu bildirilmiş, hukukçu bilirkişinin raporu doğrultusunda maliyetin hesaplanması için inşaat mühendisi bilirkişiden alınan 96/10/2015 havale tarihli ek raporda da hukukçu bilirkişinin bildirdiği şekilde dava konusu taşınmaza içten mantolama yapılması bedeli hesaplanmış ve bu hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir ancak, dava konusu taşınmaza dıştan mantolama yapılıp yapılamayacağı ya da mantolamanın yalnızca içten yapılacağına dair konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişi raporunun hükme esas alınması mümkün değildir. Bu durumda, dava konusu taşınmaza dıştan mantolama yapılıp yapılamayacağının, mantolama yapılması bedeli ve bundan doğan zararların tespit edilmesi için konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişinin içten mantolama yapılması konusundaki görüşüne itibar edilerek bu yönde yapılan hesaplama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3-)Bozma nedenlerine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum